Hukuk uzmanlık alanında çeviri yapmak için hukuki bilgi ve her iki dile hâkimiyet bir ön koşuldur ama yeterli değildir, çünkü terminolojisi bir su birikintisi değil, bir okyanustur.
Ayrıca mevzuata göre vergi, ceza, idare, kamu, ana yasa, yargı, borçlar gibi alt kırılımları vardır. Bütün bu alanlarda da konunun işleyişine vakıf olmanız gerekmektedir.
Metin türüne göre farklı şekillerde ele alınması gerekir. Örneğin vekâletname çevirisi ile muvafakatname çevirisinin kıstasları farklıdır.
Notere hazırlık süreçlerinin, yemin, imza, kaşe ve şerh uygulamalarının güncel kanunlara göre tam olarak yapılması gerekmektedir.
Bir resmi kuruma ibraz edilecek ise sürece hâkim olunmalıdır.
Kaynak belgenin yazıldığı ülkede geçerli olan yasal sistem içerisindeki içerik ve terimlerle yazıldığının bilincinde olunmalıdır. Kaynak ve hedef diller arasındaki hukuki süreç ve terminoloji birbirinden bağımsız ve farklı olduğundan çevirmen iki dilin yasal sistemini karşılaştırmalıdır.
Stratejik olarak çok kritik evrak sınıfındadır. Hatalı veya eksik çözümlemeler büyük yasal ve finansal komplikasyonlar ortaya çıkabileceğinden ikinci bir gözün okuması şarttır.
Hukuki çeviri belirsizlik, tutarsızlık ve hatalı yorumlara kapalıdır. Hedef dildeki eşdeğer terim açık ve net değilse, kaynak dildeki bir terimin yasal dayanağını araştırmalı ve proje yöneticisine bildirmelidir.
Çeviri ekibinin deneyimli olması şarttır. Kaynak metinde tutarsızlığa rastlar ve fark ederse müşteriye bildirmekle yükümlüdür.
Hukuk çevirisine ihtiyaç duyanların bu uzmanlığa sahip profesyonel bir dil hizmetleri sağlayıcısıyla çalışması önemlidir, çünkü tek bir hata beklenmedik bir gecikmeye, fırsat kaybına ve hatta yasal yaptırımlara yol açabilir.