Sevmenin evrensel bir duygu olduğunu söylememiz yanlış olmaz. Peki ya sevginin dili? O da evrensel midir? Söz konusu sevginin ne olduğunu anlatmaya geldiğinde her dilin kendine has birtakım ifadeleri olduğunu görürüz. Bu yazımızda, başka dillerde doğrudan çevirileri olmayan ancak yorum çevirisi ile ifade edilebilen dünyanın dört bir yanından sevgi kelimelerini sizlerle paylaşmak istedik.
Keyifli okumalar dileriz!
Gigil (Tagalogca) : Göze çok tatlı, çok sevimli görünen birine karşı koyamayarak onu sevgiyle çimdiklemek veya sıkmak arzusu. Birbirini seven çiftler için kullanılmasının yanı sıra çoğunlukla bebeklere gösterilen sevgi için kullanılan bir ifadedir.
Viraag (Hintçe) : Sevilen birinden ayrı olmanın ve onu özlemenin verdiği derin üzüntü, dayanılmaz acı.
Flechazo (İspanyolca) : Mitolojik Aşk Tanrısı Cupid’in okuyla vurulduğunu hissetmek.
Iktsuarpok (Eskimo dili) : Sevilen birinin gelip gelmediğini kontrol etmek için sürekli dışarı çıkıp bakmak ve sabırsızlanmak; bir an önce sevdiğinin yanına gelmesini istemek.
Ya’aburnee (Arapça) : Onsuz yaşamaya dayanamayacağını bilerek sevilen kişinin kendisinden daha uzun yaşamasını dilemek.
Mamihlapinatapai (Yaghan dili) : Birbirinden hoşlanan iki insanın bir türlü harekete geçememesi ve önce kendisinin değil de karşısındakinin harekete geçmesini diledikleri bir durumda paylaştıkları bakış. Mamihlapinatapai, Guinness Rekorlar Kitabı’nda “en kısa ve öz kelime” olarak geçmekte olup dünya üzerinde çevrilmesi en zor olan kelimelerden biri olarak kabul edilmektedir.
Kara Sevda (Türkçe) : Çok güçlü, karşılık görmeyen, umutsuz aşk. Söz konusu ifade her ne kadar İngilizcede “Blind Love” olarak ifade edilse de Kara Sevdaçok daha fazlasını anlattığı için bu çevirinin orijinal ifadeye özgü derin anlamı tam olarak veremediği düşünülmektedir.
Oodal (Tamilce) : Birbirini seven iki kişi arasında, ilk önce diğerinin özür dilemesini sağlamak amacıyla sergilenen abartılı, melodramatik, yalandan somurtma.
Koi No Yokan (Japonca) : Henüz yeni tanıştığı biriyle ömrünün sonuna kadar birlikte olmanın kaderi olduğunu düşünmek.
Odnoliub (Rusça) : Hayatı boyunca sadece bir kişiyi sevmiş, aşkı sadece bir kişiyle tatmış olan kişi.
Cafuné (Portekizce) : Sevilen kişinin saçlarının arasında nazikçe parmaklarını dolaştırmak.
Ti voglio bene (İtalyanca) : Ti voglio bene, “Seni seviyorum” anlamına gelen bir ifade olup “Ti amo”dan farklıdır. Çünkü Ti amo yalnızca romantik ilişkiler çerçevesinde “Seni seviyorum” demek için kullanılırken Ti voglio bene ise sadece aile bireylerine, akrabalara ve arkadaşlara “Seni seviyorum” demek için kullanılır. Ti voglio bene, kişiler arası herhangi bir yanlış anlaşılmayı önlemek için oldukça kullanışlı bir ifadedir.
Cwtch (Galce) : Sevilen kişinin sarılması durumunda kendini cennetteymiş gibi hissetmek ve onun yanında güvende olduğundan emin olmak.
Yuánfèn (Çince) : Birbirini seven iki insanı birbirine bağlayan güç. Karşılaşması gereken iki insanı bir araya getiren kader ve tesadüf.
Retrouvailles (Fransızca) : Uzun bir ayrılıktan sonra sevdiğini yeniden görmenin verdiği rahatlama ve mutluluk hissi.
Geborgenheit (Almanca) : Sevdiklerinden hiçbir zarar ve hiçbir kötülük gelmeyecekmiş gibi hissederek esenlik içinde yaşamak.
Naz (Urduca) : Biri tarafından sevildiği için kendini güvende hissetmek ve bundan gurur duymak.
Forelsket (Norveççe) : İlk âşık olunduğunda hissedilen büyük coşku.
Manabamáte (Rapa Nui) : Âşık olunduğunda yaşanılan iştahsızlık.
Son olarak, hepimizin aşina olduğu ve her dilde kendine bir karşılık bulan bir ifade ile yazımızı noktalamak isteriz: Those Three Little Words
Those Three Little Words: İngilizceye ait bu ifade, kelimesi kelimesine “Bu Üç Küçük Kelime” şeklinde ifade edilmektedir. Tahmin edeceğiniz üzere, bu üç küçük kelime “I Love You”. Dilimize ise “Seni seviyorum, sana aşığım, senden hoşlanıyorum” olarak çevrilebilmektedir. İngiliz kültüründe, bu ifade genellikle bir türlü “Seni Seviyorum” diyemeyen birisi söz konusu olduğunda kullanılır. (He finally said those three little words I’ve been waiting for.)
Hayatımıza renk ve anlam katan en önemli duygulardan biri de şüphesiz sevgidir. Hayatta kalmak için suya ve yemeğe nasıl ihtiyacımız varsa, aynı şey sevgi için de geçerlidir.
Hangi dilde olursa olsun, her daim sevdiğinizi söylemeniz ve sevildiğinizi duymanız dileğiyle!