Video lokalizasyon, videodaki yazılı ve işitsel ögelerin hedef kitlenin kültürüne uygun olarak uyarlanmasıdır. Bu süreç, sıklıkla çeviri ile karıştırılabilmektedir. Peki, lokalizasyon ve çeviri kavramları arasındaki fark nedir? Sadece kaynak dildeki metni hedef dile çevirmemiz neden yeterli değil? Teknik alanda veya tıp alanında kelimelerin birebir aktarımı mümkün olabilir fakat reklam filmleri, diziler ve videolar için aynı durumun geçerli olduğunu söyleyemeyiz. Günümüz reklam anlayışıyla çekilen reklam filmlerini ele alacak olursak, ilk aklımıza gelen ve en önemli özelliklerinin çarpıcı ve kısa oluşları olduğunu görebilmekteyiz. Amacın müşterinin bir ürünü satın almasını sağlamak veya tanıtmak olduğunu varsayalım. Bunu yaparken elbette firma, müşteride oluşturmak istediği algıya yönelik bir çalışma yapıp, ürünün belirli özelliklerini ön plana çıkaracaktır. Bu bağlamda temel amacın hedef kitleyi etkilemek olduğunu söyleyebiliriz. Satıcı burada müşterinin realist yönünden çok duygusal yönlerini hedefler ve kültürel özelliklere uygun biçimde bir reklam filmi oluşturur. Yapılan araştırmalarda ise insanların büyük çoğunluğunun farklı bir dilde okurken veya izlerken daha gerçekçi yaklaştığı, ana dillerinde ise olayları daha çok duygusal olarak algıladıkları gözlemlenmiştir. Her ülke için ayrı ayrı reklam filmleri oluşturmanın ise günümüz dünyasında mümkün olmadığını biliyoruz. İşte bu durumda başvuracağımız hizmet lokalizasyon oluyor.
Hepimizin bildiği bir çikolata markası olan Snickers üzerinden küçük bir örnek verelim. Türkçe reklamlarda “Açlığını Yok Et” sloganıyla gördüğümüz ürünün orijinal dili olan İngilizcedeki karşılığı “Get some nuts”. Orijinal dildeki kelimelerin birebir aktarımı yapılsaydı “Biraz fıstık al” cümlesine benzer, Türkçede bir anlam ifade etmeyen bir çeviri ortaya çıkmış olacaktı. Fakat lokalizasyona başvurularak kültürlere uyarlama yapılmış ve “Açlığını Yok Et” karşılığı uygun görülmüştür. Yerelleştirme ile ilgili verebileceğimiz bir başka örnek ise oyun alanında. Oyunlar birer kurgu ürünüdür, birçok terim içerebilir ya da kültürel veya tarihsel pek çok arka plan bilgisi barındırabilir. Kişinin bu detayları iyice anlayabilmesi ve hedef kitlede aynı etkiyi yaratacak şekilde özenli bir biçimde aktarabilmesi gerekmektedir. Bu nedenle oyun yerelleştirme de ayrı bir uzmanlık alanı olarak ele alınmalıdır.
Peki, hedef kitle neden multimedya materyallerini özellikle ana dilinde görmek istiyor? Multimedya materyallerinin odak noktasının müşteri olduğunun farkındayız fakat müşteri de bunu hissetmek ve kendi kültürüne değer verildiğini görmek isteyecektir. Orijinal dili anlayabilecek olsalar bile, kişilerin önemsendiklerini hissetmeleri ve bunun için emek verildiğini görmeleri her müşteri için önemlidir ve o ürünü ya da içeriği tercih etmek için bir sebeptir. Dünyanın büyük bir çoğunluğunun İngilizce bildiğini düşünürsek, sadece İngilizce videolar üretmek akla gelen ilk seçenek olsa da az önce bahsettiğim nedenlerden dolayı hayata geçirilemiyor. Bu bağlamdan yola çıkarak lokalizasyon işlemini gerçekleştirecek olan kişilerin sahip olması gereken yeterliklerin içinde en önemli olanı ise açıkça görüldüğü üzere kültüre olan hâkimiyettir. Kişinin hem kaynak hem de hedef kültürü çok iyi özümsemiş olması gerekmektedir. Bu anlatılanların havada kalmaması adına kısa bir örnek ile desteklemek gerekebilir. Örneğin İngilizceden Almancaya bir video lokalizasyon sürecini ele alalım. İngilizcede “sen” ve “siz” kelimelerinin eş değeri olarak “you” sözcüğü bulunmaktadır. Fakat Türkçede olduğu gibi, Almancada da bir ayrım mevcuttur. Lokalizasyon işini üstlenen kişilerin, Almanların hitap şekli konusunda hassas olduklarını bilmesi ve buna uygun olarak hedef dile uyarlaması gerekmektedir. Ancak bu gibi durumlarla karşılaşıldığında her zaman “siz” şeklinde bir uyarlamanın doğru olmadığı ve görsel veya işitsel olan metnin detaylı bir şekilde analiz edilmesi gerektiğini vurgulamak gerekir.
Unutulmamalıdır ki her içeriğin olduğu gibi her kültürün de kendine has özellikleri bulunmaktadır ve çok değerlidir. Lokalizasyon süresince her birine gereken özenin gösterilmesi ve konunun uzmanlar tarafından ele alınması gerekmektedir.