Bu yazımızı okurken gözleriniz sayfanın sol tarafından sağ tarafına doğru hareket ediyor değil mi? Bunun nedeni Türkçenin soldan sağa yazı sistemini kullanan bir dil olması.
Türkçenin yanı sıra İngilizce, İspanyolca veya Fransızca gibi dilleri de soldan sağa yazı sistemini kullanan diller olarak örnek gösterebiliriz. Ancak dünyada soldan sağa yazı sistemini kullanan diller olduğu gibi sağdan sola yazı sistemini kullanan diller de mevcut. Bu diller, çeviri hizmetinin yanı sıra yerelleştirme hizmeti aşamasında da birtakım zorluklar yaratabilmektedir. Özellikle de web sitelerindeki içeriklerin ve kullanıcı arayüzlerinin yerelleştirilmesi sürecinde.
Sağdan sola yazı sistemi en yaygın olarak Orta Doğu’da kullanılmaktadır. Arapça, İbranice, Urduca ve Farsça da bu sistemi kullanan diller arasındadır. Söz konusu yeni hedef pazarlara açılmak olunca markalar yalnızca soldan sağa yazı sistemi kullanan dillerle sınırlı kalmayıp aynı zamanda sağdan sola yazı sistemlerini kullanan kitlelere de hitap etmek istemektedirler. Bu istek; yerelleştirme hizmetini de beraberinde getirmektedir. Özellikle de Arapçaya yönelik yerelleştirme hizmeti talebinin günden güne arttığını söyleyebiliriz. Yapılan araştırmalar da Arapça konuşanların %60’ının internet ortamındaki içeriklere Arapça dilinde göz atmayı tercih ettikleri yönünde.
Yerelleştirme, bir içeriği, ürünü veya hizmeti belirli bir hedef bölgenin ihtiyaçları doğrultusunda yeniden uyarlama sürecidir. Çok aşamalı bir hizmet olduğu için standart çeviriye göre daha fazla zaman ve uğraş gerektirir. Bu durumda, yerelleştirmenin her dil için hem kültürel hem de dilsel bağlamda özel bir yaklaşım gerektirdiğini söyleyebiliriz.
İlk bakışta, Arapça bir web sitesi, soldan sağa yazı sistemini kullanan bir dilin ayna tutularak yansıtılmış bir kopyası gibi görünüyor değil mi? Bu görüntünün elde edilebilmesi ise kolay bir işlem değildir, özellikle dikkat edilmesi gereken birtakım hususlar vardır.
Bu yazımızda web içeriklerinin Arapçanın yazı sistemine uygun şekilde yerelleştirilebilmesi için dikkate alınması gereken belli başlı noktaları sizlerle paylaşmak istedik. Gelin, birlikte bu noktalara göz atalım.
- Sağdan sola yazı sistemini kullanan Arapça için en büyük zorluklardan biri birçok içeriğin sağdan sola yazı sistemini kullanan metinleri desteklemeyen formatlarda oluşturulmasıdır. Bu da çeviri sürecine ek süre ekleyen bir eylemdir zira herhangi bir içeriği çevirmeye başlamadan önce içeriği sağdan sola yazı sisteminin komut dosyalarını destekleyen bir biçime dönüştürmek gerekir. Başka bir deyişle; çeviri yapılan yazılımdaki ekran düzeni tersine çevrilmelidir. Böylece paragraflar da sola değil sağa hizalanabilir. Ayrıca Arapça sağdan sola yazılan bir dil olduğu için soldan sağa yazılan dillere göre yatay olarak daha fazla yer kaplamaktadır. Bu aşamada, içeriklerin orijinal formatta sunulabilmesi için DTP hizmeti (Desktop Publishing – Masaüstü Yayıncılık) kaçınılmazdır.
- Biçimin yanı sıra, noktalama işaretleri de Arapça için zorluk yaratan noktalardan biridir. Genelde çeviri araçları sağdan sola yazılan dillerdeki parantez ve kısa çizgi gibi noktalama işaretlerine otomatik olarak soldan sağa yazı sistemini kullanan dillerin yönünü uygular. Bu nedenle, çoğu zaman çevirmenler noktalama işaretlerinin yönünü manuel olarak düzeltmek zorunda kalabilmektedir.
- Arapça konuşan hedef kitlesi için yerelleştirme yapılırken yalnızca metnin yönünü değil aynı zamanda içerikte yer alan menüyü, sayfa çubuklarını, resimleri, kullanıcı arayüzünü, simgeleri vs. de yerelleştirmek ve yön değişikliği yapmak gerekir.
- Çoğu Arap ülkesi Batı Arap rakamlarını kullanmaktadır. Ancak İran ve Afganistan gibi bazı ülkelerde daha yaygın olarak Doğu Arap rakamları tercih edilmektedir. Rakamların kullanımının bölgeden bölgeye farklılık göstermesi dolayısıyla tarihler ve numaralar yerelleştirilirken bu ayrım dikkate alınmalıdır.
- Metin odaklı içeriklerin yanı sıra simgeler de dikkat edilecek hususlardan biridir. Örneğin, geri işareti, sağdan sola yazılan Arapçada sağı (← ) işaret etmelidir.
- Yön belirtmeyen ikonların ise tersine çevrilmesine gerek yoktur. Örneğin; çöp kutusu veya kamera ikonu gibi. Bu ikonların olduğu şekilde kalması gerekir.
- Arapçada yerelleştirilme yapılırken kullanılan ikonların kültürel boyutu mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin “restoran”ı simgelemek için bir şampanya kadehi kullanılması soldan sağa yazı sistemini kullanan Batı kültürleri için uygun olabilir ancak sağdan sola yazı sistemini kullanan Arap hedef kitlesi nezdinde hoş karşılanmayabilir.
- Kaydırma çubukları soldan sağa yazı sistemini kullanan dillerin aksine sol tarafta yer alacak şekilde tasarlanmalıdır. İnternet logoları da soldan sağa yazı sistemini kullanan dillerin aksine sağ üst köşede duracak şekilde düzenlenmelidir.
- Arapçada örneğin İngilizceye göre daha fazla kelime kullanılır, bu nedenle Arapça cümleler biraz daha uzun olabilir. Tasarım açısından bu fark mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca Arapça yazı tipi boyutu, diğer diller için kullanılan yazı tipinden daha büyük olmalıdır. Okunabilirliğin sağlanabilmesi için bu husus son derece önemlidir.
- Görsel seçimlerinde de dikkatli olunmalıdır. Örneğin; hem Arapça hem de İngilizce tasarım için aynı görseller kullanılmamalı ve ayrı ayrı görseller seçilmelidir. Görselleri yatay olarak çevirmek genelde “tuhaf” görünen sonuçlar yaratabilmektedir.
- Arapçada birden çok lehçe bulunmaktadır. Örneğin Fas’ta konuşulan Arapça, Lübnan veya Suudi Arabistan’daki Arapçadan farklıdır. Bu nedenle seçilen lehçenin hedef kitle için uygun olması gerekmektedir.
- Arap dünyası, Batı dünyasına kıyasla daha muhafazakâr bir dünyadır. Bu nedenle, görsellerin de Arap hedef kitlesinin değerlerini ve sosyal normlarını temsil etmesi gerekir. Örneğin müstehcenlik barındıran resimler ve semboller beklentileri karşılamayabilir.