Video Yerelleştirmesi Nedir? Neden Video İçerik Yerelleştirmesine İhtiyaç Duyulmaktadır?
Video yerelleştirmesi, kaynak dildeki bir video içeriğinin belirli bir bölgenin dilsel ve kültürel ihtiyaçlarına yönelik hedef dilde yeniden üretilmesi sürecidir.
Gelişen teknolojiyle birlikte günümüzde çok sayıda kullanıcı her gün çeşitli video içeriğine ihtiyaç duymaktadır. İngilizcenin global bir dil olduğu gerçeği yadsınamaz bir gerçek fakat yapılan araştırmalar kullanıcıların kendi ana dillerine ve kültürlerine göre uyarlanmış bir video içeriğini izlemeye daha meyilli olduğunu göstermektedir. Bu durumda, birçok şirket için video yerelleştirmesini bir pazarlama aracı olarak kullanarak daha geniş bir hedef kitlesine ulaşma ihtiyacı kaçınılmaz olmaktadır.
Video Yerelleştirmesine Hangi Alanlarda İhtiyaç Duyulmaktadır?
- Reklam ve tanıtım videoları
- E-öğrenme videoları
- Marka, ürün ve hizmet videoları
- Filmler
- Video oyunları
- Mobil cihazlar
- Sosyal medya
- E-ticaret
Video Yerelleştirmesine Başlamadan Önce Yapılması Gereken Hazırlıklar Nelerdir?
- Öncelikle video içeriğinin hitap edeceği hedef kitle hakkında araştırma yapılmalıdır. (Yaşı, sosyo-kültürel yapısı, alışkanlıkları, inançları, vs.)
- Sonrasında, video içeriği hakkında derinlemesine inceleme yapılmalı ve belirsiz noktalar aydınlatılmalıdır. Yerelleştirilmesi esnasında özellikle odaklanılması talep edilen kısımlar ayrı olarak ele alınmalıdır.
- Daha sonra ise amaca hizmet edecek en uygun video yerelleştirme hizmetine karar verilerek yerelleştirme işleme başlanılmalıdır. Bu aşamada, altyazı, voice-over veya dublaj arasında bir seçim yapılması gerekmektedir. Örneğin dublaj; altyazıya göre daha fazla zaman, maliyet ve zahmet gerektiren bir yöntemdir. Dublajın kullanılacağı durumlarda ise bir bütçe ayarlaması yapılması kaçınılmazdır.
İhtiyaçlara Yönelik Bir Video Yerelleştirmesi İçin Nelere Dikkat Edilmelidir?
- Kültürel Farklılıklar: Her bölgenin kendine has kültürel özellikleri vardır. Bazen bir bölgede kabul gören bir unsur, başka bir bölgede hoş karşılanmayabilir. Bu durumda videonun revize edilmesi gerekir.
- Hedef Kitlenin Tercihleri: Videoları yerelleştirirken hedef pazardaki tercihler de dikkate alınmalıdır. Örneğin; Almanya’da veya Rusya’da alt yazı yerine genellikle dublaj yöntemi tercih edilmektedir. İskandinav ülkelerinde altyazı tercih edilirken, Asya’da dublaj ve seslendirme çok daha yaygındır.
- Konuşmacı Sayısı: Videodaki konuşmacı sayısı mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Videoda birçok kişi konuşuyorsa, izleyicilerin konuşmaları kolayca takip edebilmesi için seslendirme yapılması daha iyi bir seçenek olabilir. Çoklu konuşmacı olması durumunda, altyazılar izleyicilerin mesajı takip etmelerini ve anlamalarını zorlaştırabilir.
- Dillerin Yapısı: Video yerelleştirme ile ilgili en büyük sorunlardan biri de çeviri dilinin kaynak dile göre daha fazla karakter barındırıyor olmasıdır. Başka bir deyişle, kaynak dilden hedef dile geçiş yapıldığında cümleler uzar, bu da altyazıların ekranda fazla yer kaplamasına yol açar. Dolayısıyla, izleyicilerin belirli sahneler bitmeden altyazıları kaçırmamaları için karakter sayılarının iyi ayarlanması gerekir. (Genelde 35-40 karakter arası bir uzunluk tercih edilir.)
- İçerik Haricindeki Unsurlar: Yerelleştirme; çeviriden farklı olarak kelimelerin ötesine geçmektir. Dolayısıyla, video içeriğinde yer alan tarihler, para ve ölçü birimleri, sayılar, semboller, renkler, görseller, müzikler, grafikler, tablolar, arka plan sesleri vs. gibi tüm unsurlar hedef kitlenin ihtiyaçlarına yönelik yerelleştirilmelidir.
- SEO: SEO (Arama Motoru Optimizasyonu) diğer içeriklerde olduğu gibi, video içeriklerinde de önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle, kullanıcıların yerelleştirilmiş videoyu bulmalarını sağlamak ve ilgilerini çekmek için içeriğin bağlı olduğu pazar/sektör ile alakalı anahtar kelimelere yer verilerek görünürlük şansı artırılmalıdır.
- Ekip Çalışması: Video Yerelleştirmesi, bir multimedya çeviri yöntemi olup aynı zamanda sürekli takip gerektiren bir ekip işidir. Çevirmenler, proje yöneticileri, dil uzmanları, editörler, teknik ekip vs. bir araya gelerek koordineli bir şekilde çalışırlar. Dolayısıyla, ekip üyelerinin birbirinden bağımsız olarak gerçekleştirildiği video içerik yerelleştirmeleri hatalı ve kalitesiz içeriklerin oluşmasına ve ayrıca hedef kitle tarafında mesajın yanlış şekilde algılanmasına yol açabilir. Bu nedenle, Proje Yöneticisinin bir yol haritası çizerek ekibe liderlik etmesi son derece önemlidir.
- Kalite Kontrol Aşaması: Yerelleştirme sonrasında mutlaka kalite-kontrol yapılmalıdır. Gözden kaçan en ufak bir kelime, görsel, ses vs. içeriğin anlamını tamamen değiştirerek yanlış anlaşılmalara sebebiyet vererek hedef kitlenin güvenini sarsabilir. Tutarsız ve eksik bir video içeriği sonucunda da kişi/kurum marka imajı büyük ölçüde zarar görebilir.