Çevirmenlerimiz için Dijital Sağlık Rehberi-3

Sağlıklı Çevirmen, Sağlıklı İletişim – Çevirmenlerin Fiziksel Sağlığı

Çevirmenler yoğun mesai saatlerinde masa başında hareketsiz kaldıklarından pek çok fiziksel rahatsızlığa davetiye çıkarırlar. Buna, sıkışık teslim süreleri, stres, düzensiz beslenme ve uykusuzluk da eklenince bu meslek hastalıklarına çözüm bulmak da zorlaşır. Gelin çevirmen meslek hastalıkları nelerdir ve bunlardan korunmak için neler yapmalıyız birlikte inceleyelim.

BEL-BOYUN FITIĞI

Yalnızca çevirmenlerin değil masa başı çalışan çoğu kişinin mustarip olduğu, en yaygın görülen fiziksel rahatsızlıklardan biridir. Uzun süreli masa başı çalışma, sırtta kamburluk, omuzlarda çökme ve yuvarlaklaşma ve boynun öne doğru eğilim yapması şeklinde duruş bozukluklarına sebep olur. Yaptığı iş sebebiyle sürekli oturur pozisyonda bulunmak, çevirmenlerde omurga çevresindeki kaslarda zayıflamaya ve bunun sonucunda boyunda düzleşme, boyun ve bel fıtıklarına zemin hazırlar.

Bu rahatsızlıklardan korunmak için öncelikle oturduğumuz süre boyunca dik konumda olduğumuzdan emin olmalıyız. Doğru oturma pozisyonunda diz eklemlerimiz kalça eklemlerinden daha yüksekte olmalı, ayak tabanlarımız yere tam olarak temas etmeli. Aynı pozisyonda 30 dakikadan uzun süre kalmamak da bir diğer önemli nokta. Düzenli aralıklarla yapılacak kısa süreli yürüyüşler, basit boyun egzersizleri ve açma germe hareketleri de bel ve sırta giden baskıyı azaltmaya yardımcı olacaktır.

 

 

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ

Özellikle kış mevsiminin artık daha uzun sürmesi ve güneşli gün sayısındaki azalma çoğu kimsede D vitamini eksikliğini doğuruyor. D vitamini eksikliği, kalsiyumun emilimini azalttığından kemik ağrılarına sebep olur, aynı zamanda sinir sisteminin ve kasların düzgün çalışabilmesi, bağışıklığın sağlam olması için de gereklidir. D vitaminin en doğal kaynağı yeterli miktarda alınacak güneş ışığıdır.

Zamanının büyük çoğunluğunu kapalı alanlarda geçiren çevirmelerin bu rahatsızlıklardan şikayetçi olmaları kaçınılmaz, fakat çözümü çok basit! Günün erken saatlerinde veya akşamüstü, güneş ışınlarının dik açıyla düşmediği saatlerde, açık havada yapacakları kısa yürüyüşler yeterli D vitaminini depolamaya yardımcı olacaktır.

 

 

KARPAL TUNEL

En basit tanımıyla karpal tunel, parmaklarda uyuşma ve ilerleyen safhalarda kola yayılan ağrılardır. Bu rahatsızlık özellikle çevirmenler gibi gün içerisinde ellerini sık kullanan kişileri tehdit ediyor. Uzun süre klavye ve mouse kullanmak, aynı el ve bilek hareketlerini sürekli tekrarlamak hastalığı tetikleyen unsurların başında geliyor.

Korunmanın yolu ise birkaç basit önlemden geçiyor; bilgisayar kullanımında uygun mouse ve bilek destekli mousepad tercih etmek, bileğe yük bindirecek şekilde masaya dayamamak, ayrıca el, el bileği ve parmakları güçlendirici egzersizler yaparak buradaki kasları kuvvetlendirmek, bu noktaları hareketsiz bırakmamak da çözüm yollarından olabilir.

 

 

 

OBEZİTE

Mesai saatlerinin çoğunu masa başında oturarak geçiren ve yoğun iş temposu nedeniyle öğünleri atlayan veya yine masa başında yemek zorunda kalan çevirmenler obezite riskinin farkında olmalıdır. Ara öğünlerde çikolata, bisküvi gibi kan şekerini hızla yükseltip düşüren sağlıksız alternatiflerin tercih edilmesi veya uzun süre aç kaldıktan sonra hızlıca yenen yemeklere bir de hareketsizlik eklenince obezitenin kapıları çevirmenler için aralanıyor! Obeziteye ek olarak bu gibi bir yaşam tarzını benimseyen bireylerde insülin direnci, diyabet, kolesterol yüksekliği, hipertansiyon, kas, iskelet sistemi rahatsızlıkları, bel fıtığı, osteoporoz, yetersiz beslenme ve kabızlık gibi sorunlar da sıkça görülebilir.

Korunmak içinse ilk yapmamız gereken düzenli ve sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinmek. Bu noktada öğünleri ve hatta ara öğünleri atlamamak çok önemli. Güne kendi hazırlayacağınız hafif ve besleyici bir kahvaltı ile başlayarak ilk adımı atabiliriz. Poğaça, börek, simit gibi fazla yağlı seçenekleri mümkün olduğunca beslenme planınızdan çıkarın. Ara öğünlerde ise meyve, yoğurt, kuruyemiş gibi sizi daha uzun süre tok tutacak besinleri tercih edin. Kahvesiz yapamam diyorsanız dışarda satılan fazla kremalı ve yağlı kahveler yerine kendiniz kolayca hazırlayabileceğiniz yeni tarifler deneyebilirsiniz. Bunlara ek olarak özellikle bu sıcak günlerde bol su içmeyi de ihmal etmemek gerek.

GASTRİT

Beslenme alışkanlığı, gastrit oluşumunda en önemli faktörlerden biridir. Kötü beslenme doğrudan mide yüzeyini tahriş ederek gastrite neden olabilir. Yoğun iş yükü nedeniyle çevirmenlerin sıkça yaptığı  hızlı yemek ve mideyi bir anda doldurmak da gastriti tetikler. Bir diğer önemli faktör ise strestir. Teslim tarihine yetişmeye çalışırken yapılan stres midede asit üretimini arttırır ve bu da gastrite neden olur.

Gastritten korunmak için en başta stresi hayatımızdan çıkarmamız gerekir. Bunun dışında yeme alışkanlıklarımızı değiştirmek, çok sıcak veya çok soğuk içecekler tüketmemek ve yemekleri daha yavaş bitirmek de yardımcı olacaktır.