Yeni bir dil öğrenmek, dünyanın farklı yerlerinde yaşayan insanlarla iletişim kurabilmek her zaman heyecan verici olmuştur. Bir coğrafyanın iklimine, sosyal yapısına göre değişip gelişen bu dillerin nasıl ortaya çıktığını çok sevdiğimiz Babil Kulesi Efsanesini anlatarak sizlerle paylaşmak istiyoruz!
Gökyüzüne ulaşmak için dayanılmaz bir istek duyan insanlar bir araya gelip bir kule yapmak istemişler. O zamanlarda herkes aynı dili konuşurmuş, kolayca bir araya gelip işe koyulmuşlar.
Tanrı, boylarından büyük işlere kalkışan insanlara çok sinirlenmiş. Eğer birbirleriyle böylesine kolay anlaşamasalar bu işe girişmezlerdi diyerek konuştukları o dili karmakarışık yapmış. Ne komşu komşuyu, ne arkadaş arkadaşı anlayabilmiş… Neye uğradığını şaşıran insanlar kuleyi yapamadan darmadağın olmuşlar. İşte böylece insanlar dağılmış, anlaşmazlıklar, yanlış anlaşılmalar baş göstermeye başlamış.
Sonra zamanla aynı dili konuşan insanlar birbirini bulmuş ve toplu olarak yaşamaya başlamış; kendi kurallarını, geleneklerini oluşturmuşlar.
O gün bugündür iletişimin ayrılmaz bir parçası olan çeviri, birbirini anlayamayan insanlar arasında köprü olmuş, kimi zaman hayat kurtarmış, barış ve anlayış içinde yaşamayı herkes için mümkün kılmıştır.
Görsel: https://myjewishlearning.com