Deniz Hanım, sizi IIN Bütünsel Beslenme ve Sağlık Koçu kimliğinizle tanıyoruz fakat aynı zamanda başınızdan şifaya kavuşmuş bir kanser macerası geçtiğini, bir Cancer Survivor olduğunuzu da biliyoruz. Bu sürecinizde yaşadıklarınızı kısaca anlatır mısınız?
Tabii. Yaklaşık 3 sene önce kardeşimle beraber Barcelona’ya tatile gitmiştim. Tatildeyken kardeşimle her gün deliler gibi şehri arşınlıyorduk. Yürümeyi çok sevdiğimiz için her gün 30 bin adım civarında yürüyüş yapıyorduk. Bu kısa tatilin sonrasında İstanbul’a döneli bir hafta, on gün olmamıştı ki bir anda kısa mesafeleri yürümekte dahi zorluk çekmeye başladığımı fark ettim. Nefes nefese kalıyor, küçücük bir odanın başından sonuna dahi yürüyemiyordum. Hemen tam kapsamlı bir kontrole girdim ve işte o gün lösemi olduğumu öğrendim. Doktorum anında beni bir tedavi protokolüne başlattı. Tedavi sürecimde kardeşimden, pek çoğumuzun ilik nakli olarak adlandırdığımız kök hücre nakli oldum. Şimdi, şifalandım ve kendim iyileştiğim gibi başkalarının sağlık yolculuklarında da destek ve koçluk yapmak üzere Bütünsel Beslenme ve Sağlık Koçu olarak çalışıyorum.
Kanser türleri oldukça yaygın olmasına rağmen teşhisten sonra bu konudaki farkındalığınız ne ölçüde gelişti? Hayata dair ne deneyimler kazandınız?
Her şeyden önce, bedenimi yeterince dinlemediğim ve bana gönderdiği sinyalleri fark etmediğimi ve kulak arkası ettiğimi fark ettim. Bedenim defalarca bana stresimi azaltmam, durmam, sakinleşmem, kendime şefkatli davranmam gerektiğiyle ilgili sinyaller göstermişti ama ucundan kıyısından bile üstüme alınmamıştım.
Sağlığı sadece iyi beslenme olarak düşünmemek gerekiyor onu fark ettim. Bizi besleyen hayat amacımız, arkadaşlarımız, iliişkilerimiz, ev ortamımız gibi etkenler de var. Toksik ilişkiler, hayır diyemek, kendini yeterince ifade edememek de sadece kansere değil, farklı pek çok hastalığa yol açıyor. Lösemi olduktan sonra, sınırlarımı daha rahat çizebilmeye ve kendimi daha çok ifade etmeye başladım. Bunun yanında beslenme ve kişisel bakım alışkanlıklarımı da değiştirdim.
Kanser hastaları tedavi süreçlerinde neler yapabilirler?
Öncelikle doğru bilgiye internetten çok doktorlarından ve hastanedeki ekipten almayı çalışmalarını önereceğim. Çünkü internette hem yanlış bilgiler, hem de çok moral bozucu hikayelerle karşılaşabiliyoruz. Hastanedeyken veya evde tedavi süreçlerini devam ettirirken, aile ve arkadaşlarının hayatlarına dahil olmaya devam etmelerini tavsiye edebilirim.
Enerjileri oldukça, zamanın çabuk geçmesi ve akıllarını dağıtmak için keyif aldıkları şeyler neyse, onları yapmaya devam etsinler: kitap-dergi okumak, komedi filmleri izlemek, oyun oynamak, resim yapmak, yeni tarifler denemek, yürüyüş yapmak (bu evin veya hastane odasının içinde olsa dahi), arkadaşlarıyla haberleşmek gibi. Bir süre hastane odasında kalacaklarsa, odayı, kendilerine iyi gelecek objelerle ve resimlerle süsleyebilirler veya yakınlarından süslemelerini isteyebilirler.
Kanser hastalarıyla konuşurken sıkça duyduğumuz şu cümlelerin yerine bize doğru kalıpları önerebilir misiniz?
HATALI YAKLAŞIM | ALTERNATİF CÜMLE | SEBEBİ |
Sen kendine hiç bakmadın da o yüzden böyle oldu! | Doktorun neler öneriyor, bu süreçte sana nasıl destekte bulunabilirim? | Kanserin sebebi genetik, hayat tarzı gibi pek çok sebebe bağlı olabilir. Sebebini bilmediğimiz için spekülasyon yapmaktan öteye geçmeyen ve suçlayıcı bir ifade kullanmış oluruz. Sebebi bu olsa dahi, hasta bir kişiyi daha kötü hissettirmek ve suçlamaktan öteye geçmez. |
Hayatımı sana adadım, her saniye yanındayım | Ufak bir molaya ihtiyacım var, o nedenle seninle beraber olması için şu kişiden destek istedim. | Burada hasta yakınının kendi ihtiyaçlarını hem kendine, hem de karşısındakine şefkatli bir şekilde ifade etmesi gerekir. |
Sen yapma, ben yaparım! | Bu konuyla benim ilgilenmemi ister misin? | Eğer hasta arkadaşınızın enerjisi varsa, seçim şansını ona bırakmak kendini daha iyi hissettirecektir. |
Çok üzülüyorum senin için | Seni çok seviyorum ve bunları yaşadığın için çok üzgünüm. | Burada, her şeyden önce ilgi, bu süreci yaşayan arkadaşınızda olmalı. Bu cümle ona acıdığınızı da düşündürecek bir ifade olduğu için kaçınmanızı öneririm. |
Başına bunlar da mı gelecekti! | Bunları yaşadığın için çok üzgünüm, sana nasıl destek olabilirim? | Acıma, kadercilik yerine yardımcı olabileceğiniz şeylere konsantre olmak, hem kendi, hem de arkadaşınızın enerjisini doğru yere kanalize olmanıza yardımcı olacaktır. |
Evet, bundan sonra her şey pozitif, hep mutlu ve olumlu olalım! | Hislerinle ilgili konuşmak istersen, buradayım. | Duyguları yok saymak, çok gerçekçi bir davranış olmayacaktır. Duyguların varlığını kabul edip, şefkatli davranmak daha etkin bir yol olacaktır. |
Bütünsel Beslenme ve Sağlık Koçu kimliğinizle kanserden korunmak için neler önerirsiniz?
Öncelikle beslenmede, Akdeniz tipi beslenmeye yönelelim, bizim topraklarımızın ve genlerimizin alışık olduğu beslenme tarzı Akdeniz tipi beslenme. Daha bitkisel ağırlıklı, sebze ve meyveden zengin, antioksidandan zengin, yani gökkuşağı renklerini tabaklarımızda göreceğimiz bir şekilde beslenin. Rafine şekeri ve işlenmiş, paketli gıdaları hayatınızdan çıkarın. Günümüzde, hem kişisel bakım ürünlerinde hem de ev temizlik malzemelerinde çok fazla toksik madde bulunuyor. Kimyasalsız, bitkisel bazlı kozmetik ve temizlik malzemeleri almanızı öneririm.
Egzersiz olarak da en azından, hem ücretsiz hem de her yerde yapabileceğimiz yürüyüşü ihmal etmeyelim. Başkalarına önem verdiğimiz ve zaman ayırdığımız kadar kendinizle de ilgilenin. Stresle baş edebilmek için size ne iyi geliyorsa, bu meditasyon olabilir, denize 5 dakika bakıp sakinleşmek olabilir, bu yöntemleri rutininize dahil edin. İyi bir stres kontrol mekanizması oluşturmanız, sağlığınızı korumanın olmazsa olmazı.