Bu yazımızda bir tiyatro oyununda kullanılan ifadenin deyim olarak Fransız diline nasıl kazandırıldığını ele alacağız.
Söz konusu deyimimiz: Revenons À Nos Moutons.
Fransızca bilmeyenler için telaffuzu ise şu şekilde: \ʁə.və.nɔ̃ a no mu.tɔ̃\
“Revenons À Nos Moutons” deyimi kelimesi kelimesine çevrildiğinde şu şekilde bir çeviri çıkıyor karşımıza: “Koyunlarımıza geri dönelim.” Söz konusu deyimimizin Türkçedeki anlamsal birebir karşılığı ise “Konumuza geri dönelim. Gelelim fasulyenin faydalarına.” şeklinde. Bildiğiniz üzere bu ifadeleri amacından sapan sohbetler söz konusu olduğunda asıl konuya odaklanmak için kullanıyoruz.
Peki deyimin Fransızca versiyonunda nereden çıktı bu koyunlar acaba?
Hikâyesi bir hayli ilginç…
Bu deyimin, ilk olarak Orta Çağ’da, 1485 yılında yazılan ve anonim olan fars türünde bir tiyatro eserinde kullanıldığı biliniyor. Fars türü tiyatro eserinin adı ise “La Farce du Maître Pathelin.” [Pathelin Efendi Farsı]
Deyimin kökenini tam olarak anlayabilmek için La Farce du Maître Pathelin adlı oyunun hikâyesine değinmemiz gerekiyor.
Bir gün, meteliksiz bir avukat olan Pathelin Efendi, tüccar Guillaume’dan çarşaf ve kumaş satın alır. Tam sıra para ödemeye geldiğinde, Pathelin Efendi yalandan fenalaşır gibi yapar ve tüccar Guillaume’a kötü olduğunu söyleyerek parayı ödemeden kumaş ve çarşaflarla beraber oradan uzaklaşır. Tüccar Guillaume ise böyle bir durumda ses çıkaramaz ve para konusunu hiç açmaz.
Bu olaydan birkaç gün sonra tüccar Guillaume hakkı olan parasını almak için Pathelin Efendi’nin evinin yolunu tutar. Kurnaz Pathelin Efendi rol yapmaya devam eder ve bu defa karısını da işin içine dahil eder. Tüccar Guillaume evin kapısını çaldığında, Pathelin Efendi yatağına uzanır ve ölüm döşeğindeki hasta rolünü oynar. Karısına da gözyaşları içinde durumunu tüccar Guillaume’a anlatmasını tembih eder. Duydukları karşısında çok üzülen tüccar Guillaume bu yalana inanarak çarşaf ve kumaşlara karşılık herhangi bir ücret talep etmeden evden ayrılır.
Talihsiz tüccar Guillaume, bu olaydan kısa bir süre sonra koyunlarına çobanlık eden Thibault tarafından da aldatılır. Çoban Thibault, efendisi Guillaume’un koyunlarını çalar. Guillaume bu duruma çok sinirlenir ve çoban Thibault’ya dava açar. Mahkemeye çağrılan sanık Thibault, mahkemede kendisini savunması için meteliksiz avukat Pathelin Efendi’ye başvurur. Pathelin Efendi bu fırsatı kaçırmaz, avukatlık yapmayı kabul eder. Ancak davacının daha önce kandırmış olduğu tüccar Guillaume olduğundan haberi yoktur…
Ve duruşma günü gelir. Tüccar Guillaume mahkeme salonunda kendisini art arda dolandıran iki adamla karşı karşıya kalınca çok şaşırır. Ne yapacağını ve ne diyeceğini bilemez. Eli ayağı birbirine dolaşır. Hâl böyle olunca, zavallı Guillaume’un yargıç önünde ifade verirken kafası karışır. İki hırsızlık olayını (çarşafları ve koyunları) birbirine karıştırır. Bir yandan çarşaflardan ve kumaşlardan bahseder, bir yandan da koyunlardan. Tüccar Guillaume’un söylediklerinden hiçbir şey anlamayan ve daha önceki çarşaf-kumaş hırsızlığından bihaber olan yargıç sinirlenir. Zira mevcut dava sadece koyunlarla ilgilidir dolayısıyla yargıç çarşaf-kumaş hikâyesinin nereden çıktığına bir türlü anlam veremez. Guillaume’un saçmalamasına daha fazla dayanamayan yargıç Guillaume’a döner ve şöyle emreder: “Revenons À Nos Moutons!” [Koyunlarımıza geri dönelim!] Burada yargıç gerçekten de koyunlara, koyunlar konusuna geri dönülmesi gerektiğini söylemiştir. Yani davanın açıldığı asıl konuya… Zira konuşmalar amacından sapmaya başlamış, işin içine çarşaf ve kumaşlar da girmiştir.
İşte La Farce du Maître Pathelin oyununda kullanılan “Revenons À Nos Moutons” deyimi bu şekilde Fransız diline bir deyimsel ifade olarak yerleşmiş olup günümüzde asıl amacından sapan sohbetler söz konusu olduğunda sıklıkla tercih edilmektedir.