Çeviri teknolojileri dediğimizde pek çok insanın aklına başta Google makine çevirisi olmak üzere çeşitli araçlar veya “Makine çevirisi çevirmenlerin yerini alacak mı?” sorusu geliyor ve dolayısıyla bu araçlara şüphe ile yaklaşılıyor. Fakat çeviri teknolojileri 20 ve 21. yüzyıl ile birlikte çevirmenler için mesleki yaşamlarının ayrılmaz bir parçası haline gelmiş durumdadır. Hatta yakın zamanda yayınlanması beklenen MYK Seviye 6 Çevirmenlik Meslek Standardında dahi “Kullanılan Araç, Gereç ve Ekipman” ile “Bilgi ve Beceriler” başlıkları altında karşımıza çıkmaktadır.
Çeviri hayatımıza iki Word dosyasını yan yana getirerek veya aynı Word dosyası üzerinde çeviri yaparak başlıyoruz fakat zaman içerisinde hızlı ve kaliteli çeviriler talep eden piyasada beklentileri karşılamak ve günümüz teknolojilerine ayak uydurabilmek için kendimizi bu yönde adapte etmeye çalışıyoruz. Bu noktada ilk olarak kaynak ve erek dil çözümlemesi yapan makine çevirileri ile tanışıyoruz. Bunun ardından makine çevirisinin çeşitli Bilgisayar Destekli Çeviri (BDÇ) araçları ile entegre edilmiş hâlini kullanmaya başlıyoruz. Bu araçların çevirmenler için faydalarına kendi açımdan da değinmek istiyorum. Başlangıçta Word üzerinde yaptığı çevirilerinde bazı kelimeleri veya cümleleri gözden kaçırma sorunu yaşayan bir çevirmen, BDÇ araçlarını kullanmaya başladıktan sonra BDÇ’lerin metni segmentler halinde bölmesi, makine çevirisinin tüm metni aynı şekilde erek metne çevirmesi sebebiyle bu gibi hataların önüne geçebilir.
Çeviri teknolojileri kapsamındaki BDÇ araçlarına baktığımızda bize terim bankaları ve çeviri bellekleri gibi fırsatlar sunduğunu görüyoruz. Özellikle belirli alanlarda çalışan çevirmenler için veya çok çevirmenli büyük projelerde terim bütünlüğü sağlamak amacıyla Excel formatında yüklediğimiz terimceler tutarlı, düzeltme aşamasına kolaylık sağlayan ve kaliteli bir çeviri ürünü ortaya konmasına olanak sağlıyor. Bu noktada çevirmenlerin teknolojiyi iyi kullanabilmesi önem arz ediyor. Çünkü çevirmenin bulduğu terim karşılığının veya koşut metinlerin internet üzerinden araştırma yaparak güvenilir kaynaklardan kontrol etmesi bekleniyor. Bu noktada terim bankalarımızı çeviri öncesinde metni hızlıca tarayarak veya çeviri sırasında Google üzerinden çift tırnak araması yaparak, makalelerin veya çift dilli koşut metinleri inceleyip alana has dili görerek, Dış İşleri Bakanlığı, Avrupa Birliği Terimleri Sözlüğü gibi güvenilir kaynaklardan çıkararak oluşturabiliyoruz. Ayrıca aynı alanda daha önce yaptığımız çevirileri çeviri belleği halinde BDÇ araçlarına yükleyerek hız ve zaman kazanıyoruz. Bunun sonucunda hem kendimiz açısından hem de işverenlerimiz açısından çift taraflı kazanç elde edebiliyoruz.
BDÇ araçlarının sağladığı hız ve kalite kısmına gelecek olursak bazı kişilerin bu araçlara karşı olmasına rağmen özellikle yazınsal metin olmayan türlerde çevirmenlerin işine yaradığına tanıklık ediyoruz. Örneğin makine çevirisinden yararlanarak yaptığımız çevirimizde bu araçlar pek çok kaynağı tarayıp bize sonuç verdiği için bizim aklımıza gelmeyen fakat karşılık olarak çok daha güzel olan seçenekleri kullanabiliyoruz. İnsanlar çok hızlı sonuç vermesi sebebiyle makine çevirisinin hayatımızı ele geçireceğini ifade etse de makine çevirisi üzerinde düzelti süreçleri için mutlaka çevirmenlerin yer alması gerekiyor.
Sonuç olarak çeviri teknolojilerini bize olumsuz etkide bulunacak araçlar olarak görmekten ziyade bize yardımcı olacaklarını düşünmek mesleki kariyerimiz için oldukça önemlidir. Günümüzde çevirmenlerin altyazı ve dublaj programlarını kullanabilen, makine çevirisi işleyişini özümsemiş ve etkin şekilde BDÇ araçlarını kullanabilen kişiler olması çok büyük önem taşır. Pandemi dönemi ile birlikte çevirmenlerin farklı koşullara hemen adapte olabildiğine tanıklık ettik, benzer şekilde bahsi geçen araçların yerine yenileri gelse dahi teknolojik gelişmelere hızlıca ayak uyduran kişiler olarak çevirmenler bu hıza da mutlaka yetişeceklerdir.