Çeviri ve Dans Arasındaki Ortak Noktalar

Çeviri ve dans…

Hiç düşündünüz mü? Bu iki eylem arasında ne tür benzerlikler olabilir?

Dans ederken hareket eden kollar ve ayaklar, çeviri yaparken hareket eden eller ve parmaklar… Düz anlamda düşündüğümüzde, evet, dans ve çeviri arasında böyle bir benzerlik kurmanın mümkün olabileceğini söyleyebiliriz.

Ancak çeviri ve dans eylemlerinin düşündüğümüzden çok daha fazla ortak noktası var.

Gelin, bu ortak noktalara birlikte göz atalım:

  • Dans da çeviri de yetenek ve bilgi birikimi gerektiren eylemlerdir. Nasıl hareket edeceğinizi bilmenizin sizi iyi bir dansçı yapmayacağı gibi bir ya da birkaç dil bilmek de sizi iyi bir çevirmen yapmaz. Dansçılar kusursuz bir şekilde dans edebilmek için yıllarca süren eğitimler alırken çevirmenler de kusursuz ve kaliteli çeviri hizmetleri sunabilmek için aynı şekilde yıllarca süren ve bir o kadar da emek isteyen bir eğitim-öğretim sürecinden geçerler.
  • Dans; çağdaş, klasik, break, tango, oryantal gibi birçok çeşidi içinde barındırır. Başka bir deyişle, tek tip bir eylem değildir. Aynı şekilde çeviri eylemi de hukuki, edebi, bilimsel, tıbbi, ticari çeviri gibi pek çok türe sahiptir. Her bir çeviri türü belirli bir ifade biçimi, terminoloji ve üslup kullanmayı gerektirir. Tıpkı her bir dans türünün farklı koreografilerden oluşması gibi.
  • Dans, duygu ve düşünceleri birtakım hareketlerle izleyicilere aktarmayı amaçlayan bir eylemdir. Çeviri eylemi de aynı şekilde karşısındaki kişi veya topluluklara çeşitli duygu ve düşünceleri aktarmayı hedefler. Bunu kimi zaman yazılı kimi zaman da sözlü olarak yapar. Kelimeler ise bu süreçteki en güçlü müttefikleri olur.
  • Dans sınırları olmayan bir eylemdir. Tüm dünyada anlaşılan bir beden dili olup iletişim aracı görevi görür. Bu nedenle de birleştirici bir güce sahiptir. Aynı şekilde dil engellerini ortadan kaldırmayı hedefleyen çeviri de sınır tanımaz bir eylemdir. Her nerede olursa olsun, birbirine yabancı olan kültürler ve insanlar arasında aracı görevi görerek karşılıklı iletişim kurulmasına olanak sağlar.
  • Her dansın kendine özgü bir stili vardır. Örneğin aksi talep edilmedikçe Break dans hareketleri Oryantal dansa ait bir müzikte uygulanmaz. Aynı şekilde her çeviri türünün de kendine has bir stili vardır. Örneğin; edebi bir çeviride kullanılan ağdalı ve mecazi bir dil, bir kullanım kılavuzu çevirisinde kullanılmaz. Bunun yerine daha sade ve anlaşılır bir üslup tercih edilir.
  • Dansçılar dans esnasında beklenmedik birtakım engellerle karşılaşabilirler: Dans hareketlerini unutmak, bir nesneye takılıp düşmek veya sakatlanmak gibi. Bu nedenle, her adımda dikkatli olmaları gerekir. Aynı şekilde çeviri sürecinde çevirmen de birtakım sorunlar ve engellerle karşı karşıya kalabilir: Kelime oyunları, deyimler, çevrilemeyen kelimeler gibi. Bu tür dil engellerini sorunsuzca aşmak için çevirmen de kaynak metne her zaman temkinli yaklaşır.
  • Her dansçının dans boyunca uyguladığı birtakım kurallar, teknikler ve hareketler vardır. Dans esnasında bunlardan birini atlaması, istenilen performansın ortaya çıkmasını engelleyebilir. Aynı şekilde çevirmen de çeviri süresince bir dizi kurallara (kaynak metne sadakat, temiz dil kullanımı, uygun terminoloji, müşteri talebi, sözdizimi vb.) bağlı kalır. Çeviri eylemini gerektiği gibi gerçekleştirmediği takdirde kaliteli bir çeviri performansı sergileyemez.