“Dijital hızında çeviri” mottomuz belki “e-postadan metni indir, çevir ve teslim et!” gibi bir algı oluşturabilir. Oysa transkreasyon, lokalizasyon, düzelti, redaksiyon, ana dil okuması, terminolojik kontrol veya format, yayına hazırlama, dizgi gibi basamakları eklemediğimiz standart bir çeviri projesini bile en az 10 basamaklı bir sürece tabi tutuyoruz ve bu adımlardan sadece 1 tanesi “çeviri”. Diğer 9’u ise kaliteyi garantileyen adımlardan oluşuyor. Bu yüzden doğru proje yönetimi kaliteli çeviri sürecinde baş rolü oynuyor.
Bir çeviri işletmesinin işe göre gelişme mantığıyla ilerlediğini düşünelim. Örneğin bir çeviri bürosu kuruldu, en merkezi yerdeki, en aydınlık ofis kiralandı, en şık ofis mobilyaları ile donatıldı, bilgisayarlarından teknik donanımına kadar her şey son sistem. Çeviri bölümüne de dil puanı en yüksek kişilerden oluşturulmuş bir ekip atandı. Reklam, tanıtım, pazarlamaya da çok emek harcandı ve bütün bunların sonucunda ilk çeviri teklifi geldi. Bir iş akdi sözleşmesinin Türkçeden İngilizceye çevirisi talep edildi.
Buraya kadar her şey yolunda gitmiş ve çeviri hizmetiniz müşterinizle buluşmaya hazır hâlde olabilir, fakat tam da bu noktadan sonra yapılacaklar sizi ve şirketinizi tanımlar. İşi sadece “dil bilen” personelinize yaptırmak çok riskli geldi ise, hukuk uzmanlık alanında çalışabilecek yani işe göre çevirmen aramak, daha önce iş akdi sözleşmesinin çevirisi konusunda kendi deneyimlerinizle garantilemediğiniz biriyle çalışmak; bu kişiyle gizlilik imzalamadan, kalite süreçlerinizi konuşmadan, kendi iş akdi sözleşmenizi tamamlamadan, deneme çevirisinden yeterli çeviri puanını aldığından, size verdiği bilgilerin doğruluğundan ve işin zamanında, eksiksiz ve ISO 17100 şartlarında geleceğinden emin olmadan ilerlemek aldığınız sorumluluk ölçüsünde oldukça riskli bir eylemdir. Bu durumda bir çeviri işletmesinin en basit şekliyle sahip olması gereken proje yönetim anlayışına örnek vermek istiyoruz:
- Yetkinlik: Bir çeviri işletmesi kabul ettiği her işi yetkin bir ekiple yürüttüğünden emin olmalı. Her uzmanlık alanında ve her dilde yetkinlik ise çok büyük MLV ve LSP’lerin bile gök kuşağının altında aradıkları bir altın gibi, ulaşılmaz bir hayal!
- En iyi bildiğin işi yapmak: “Her işi almak” yerine “en iyi yaptığımız” uzmanlık alanlarına yönelmeli. Gerekirse çeviri müşterisini yönlendirmeli. Bir web sitesi çevirisinde site haritası üzerinden gitmeyi veya ara yüz üzerinden çevirmeyi önermeli, bunlar mümkün değilse programcının İngilizce çeviriyi yerleştirirken olduğu kadar Farsça çeviriyi yerleştirirken de rahatça ilerleyip doğru düzenleme yapacağı şekilde çeviri çözümleri sunmalı.
- Alan uzmanlığı: Türkçe ana dilimiz, dolayısı ile bu ülkede doğup büyüyen bir kişi zorunlu eğitim olan 8 seneyi tamamladığında Türkçeyi tam olarak konuşup yazabilir. Peki, aramızdan kaçı mücbir sebep nedir biliyor? Pey sürmek, şart-ı cezâî veya zeyilnamenin ne olduğu hakkında bir fikri var? Bizim ömrümüz boyunca bunları bilmeye ihtiyacımız olmayabilir ama farklı dile aktaracağına güvendiğiniz çeviri ekibinin bunları adı gibi bildiğinden emin olmak gerek.
- Çeviri teknikleri: Bir adli tercüman bir cümlesi iki sayfa süren bir vekâletnameyi bir kere okuma ile eksiksiz biçimde hedef dilde ifade edebilir. Fakat bunun için sadece güçlü bir hafıza yeterli değildir. Çeviri tekniklerinde bilgi ve deneyim gerekir.
- Doğru süre: Her şeyde olduğu gibi çevirinin de sağlıklısı makbuldür. Çeviri işletmesinin ana amacı metni kısa sürede teslim etmek değil, süreci tüm aşamaları ve riskleri de hesaba katarak en iyi şekilde tamamlamak olmalıdır.
- Doğru fiyat: Aynı formatta ve içerikte çok az değişiklikle ilerleyen metinlerinizde (Fatura, güvenlik bilgi formu, Turquality çevirileri gibi) doğru bir çeviri yazılımlıyla ve veri tabanıyla ilerleyen bir çeviri işletmesi size daha ekonomik çözümler sunacaktır.
- Metni hazırlama: 459 sayfalık bir broşür çevirisinin içeriğinde sadece 5000 kelime olabilir. Tecrübeli bir çeviri işletmesi bu broşürü size 5000 kelime olarak fiyatlandırır ve kullandığı programlarla 459 sayfadaki çevirileri aynı formatta teslim eder. Size tek tek doğru çeviriyi bulup yerine yapıştırmanız gereken bir şekilde teslim etmez.
- Çok dilli çeviriler: İngilizce, Almanca, Fransızca gibi yaygın dillerin dışında Arapça ve Çince gibi çok lehçeli ve çevirmenin öğrendiği ülkeye göre kullanımında değişiklik gösteren dillerde çeviri işletmesinin bu konudaki profesyonellik ve deneyimi büyük önem taşır. Irak’ta kullanılacak bir çeviri ile Mısır’da kullanılacak bir çevirinin nüanslarını bilmek gerekir.
- Alfabe bilgisi: Bütün alfabeler Latin alfabesi kullanan Türkçemize yakın olmayabilir. Sağdan sola yazılanlar kopyala yapıştır ile metni seçtiğinizde ayna etkisi gösterir ve uzman bir göz dışında bunu fark etmek olanaksızdır. Veya bir slogan çevirisinin yerleştirmesinde bir ajansın hangi kelimeden sonra alt satıra geçeceğini bilmesi dil uzmanı olmadıkça olası değildir. Çeviri proje yöneticisi bu aşamada da ajans ile iletişimde olarak firmaya destek olur.
- İlet tuşundan ötesi: Bir çeviri işletmesindeki proje yönetim ekibi, en iyi çevirmenle çalışsa bile hata faktörünü sıfırlamak adına çevirmenden gelen metne ikinci bir göz gezdirmek ve ilk denetimi tamamlamak durumundadır. Dolayısı ile çevirmenden gelen metni sadece ilet yaparak müşteriye göndermekle sınırlı kalınmamalıdır. Kalite adımlarını es geçmek, geri dönülmez zararlara sebep olur.
- Satış sonrası destek: Bir cümle değiştirmek istediğinizde ya da çeviri ile ilgili bir öneri talebinizde karşınızda sizi anlayan, yardımcı olmak isteyen ve sorumluluk bilinci sahibi bir çeviri yönetim ekibi görmek sizi rahatlatır ve olası sorunları önler.
Çeviri işletmelerinin her şeyden önce proje yönetimini doğru şekilde temellendirmesi, bu konudaki uluslararası eğitimleri takip etmesi, sürekli gelişim dersleri alması ve bilgi paylaşımında bulunmak adına ofis içi atölyeler düzenlemesi gerektiğine inanıyoruz.