Çeviri, kaynak dildeki yazılı veya sözlü bir ifadenin hedef dile aktarılmasıdır ve çeviride esas olan kaynak metindeki içeriğe olan bağlılıktır. Dolayısıyla, hedef metin ile kaynak metin arasında mümkün olduğunca bir tutarlık olması beklenir. Yerelleştirme ise, kaynak metindeki içeriği bölgelere, yörelere, ülkelere uyarlayarak çevirinin ve dil sınırlarının ötesine geçmektir. Başka bir deyişle, hedef kitle, kültürel ve bölgesel özellikler göz önünde bulundurularak hedef dilde uyarlama yapmaktır. Bu nedenle, çeviriye kıyasla daha fazla dikkat ve araştırma gerektiren karmaşık bir işlemdir. Nitekim iyi bir yerelleştirme için çevirmenin yalnızca kaynak ve hedef dile hâkim olması yeterli değildir; aynı zamanda yerelleştirmesi yapılacak kaynak metnin içeriğini, özel teknik terimleri, müşteri profilini ve hedef pazarı, hedef kültürün alışkanlıklarını, örf ve adetlerini, yaşam tarzını, iletişim kurma biçimini iyi tanıması gerekir.
Yerelleştirme yapılırken asla unutulmaması ve atlanmaması gereken bir diğer husus; hedef kitleye hitap edecek olan metinde bu kitleye uygun olmayan ifadelerin kullanılıp kullanılmadığına dikkat etmektir. Örneğin, hedef kitle muhafazakâr bir İslam ülkesinin insanları ise, müşterinin kullanılacak ifadeler konusunda birtakım talepleri olabilir. Bu noktada, kültürel farklılıkları göz önünde bulundurmak kaçınılmazdır.
Genel olarak, yerelleştirme hizmeti; reklam metinleri, internet siteleri, yazılımlar, oyunlar, dublajlar, alt yazılar, kullanım kılavuzları, marka içerikleri, ürün etiketleri, broşürler, sunumlar, bilgisayar programları, pazarlama çalışmaları ve e-ticaret içerikleri için tercih edilir. Yerelleştirme işleminde, çeviride olduğu gibi kaynak metnin içeriğine birebir sadık olunması beklenmez; yerelleştirmede önemli olan kaynak metindeki mesajı hedef kitle için daha anlaşılır bir hale getirerek ilgisini çekmek ve sanki kendi ana dilinde hazırlanmış izlenimi vermektir.
Hedef pazarlarda rekabetin artmasıyla birlikte, uluslararası firmaların büyük bir çoğunluğu, bugün doğrudan kelimelerin ötesine geçen, kültürel bir boyut içeren ve amaca yönelik bir yol haritası çizen yerelleştirme hizmetine ihtiyaç duymaktadır ve duymaya devam edecektir. Zira yapılan araştırmalar, çok sayıda tüketicinin satın almak veya incelemek istediği bir ürünün kaynak dilini bilse kendi ana dilinde okumaya veya dinlemeye daha meyilli olduklarını göstermiştir.