Mart ayının başından bu yana, çok uluslu şirketler ve uluslararası dernekler yüz yüze etkinliklerini çevrim içi teknolojilerle başka platformlara taşıma ihtiyacı duydu. Uzaktan çeviri yöntemleri, Webinar ve çok sayıda teknolojik yazılım kısa sürede çoğu şirketin ayrılmaz parçası haline geldi. Şirketlere ek olarak, birçok Dil Hizmeti Sağlayıcısı da, uzaktan çalışma için donatılmış durumda. Salgınla birlikte birçoğu, çalışanlarına seyahat yasağı getirerek evden çalışmaya teşvik ettiler. Bu çalışma şeklini yakın gelecekte de devam ettireceklerini söylüyorlar.
Salgın süresince, makine çevirisi ve CAT araçları revaçta oldu. Memsource, MemoQ ve SmartCAT’in en sık kullanılan CAT ürünleri oldukları ileri sürüldü. Almanya merkezli DeepL ise en çok tercih edilen ücretsiz nöral makine çeviri hizmeti olurken birçok çeviri yönetim sisteminin virüsün çeviri sektörüne olan etkilerini en aza indirgemek için sağlam adımlar atmaya devam ettiği söyleniyor.
Yapılan araştırmalara göre Covid-19 salgınından en çok etkilenen sektörler şu şekilde sıralanıyor: seyahat, turizm, üretim, havacılık, sanat ve eğlence, moda ve özel müşteri odaklı çalışanlar, spor, konaklama, inşaat. Orta derecede etkilenen sektörler ise şu şekilde sıralanıyor: Hukuk, finans, iletişim, akademi ve teknik. En az etkilenen sektörler ise şu şekilde sıralanıyor: tıp, e-ticaret, eczacılık, yaşam bilimleri, çevrim içi sosyal eğlence, kişisel bakım. Dolayısıyla bu sektörlerdeki durgunlaşma veya artış çeviri sektöründeki talepleri de doğru orantılı olarak etkiledi. Bütün olarak ele alındığında, dil ve çeviri endüstrisi çok sayıdaki sektöre göre Covid-19 salgınından daha az etkilendiği ileri sürüldü. Çeviri sektöründe en çok etkilenen sözlü çeviri yapan tercümanlar, bağımsız profesyoneller ve küçük çeviri işletmeleri oldu. Öncesinde yüz yüze çeviri yapan tercümanların büyük bir çoğunluğu sabit bir kabin kurulumunun yerine evlerinden çalışarak farklı dillerin ve kültürlerin ötesine geçmeye çalıştılar. Toplantılar, etkinlikler ve fuarlar uzun süreli olarak askıya alındı ya da çevrim içi ortamda gerçekleştirildi. Bunun sonucunda da, serbest olarak çalışan çevirmenler bu zorlu süreçten fazlasıyla olumsuz etkilendiler.
Yapılan başka bir araştırmaya göre, Covid-19 salgını öncesinde birçok Dil Hizmeti Sağlayıcısı, geleneksel yöntemler kapsamında faaliyet gösteriyordu. Bu durumda, pandemi süresince sektörel faaliyetlerini video konferans platformlarında çevrim içi olarak yürütme konusunda zorlandılar. Öncesinde uzaktan çalışmalar yürüten ve teknolojik gelişmeleri takip eden Dil Hizmeti Sağlayıcıları ise daha avantajlıydılar; çevrim içi sisteme alışkın oldukları için çok fazla sorun yaşamadılar. Böylece, salgın süresince mevcut müşterilerini koruyabilmek ve yeni müşterilere ulaşabilmek için var olan yöntemlerini geliştirme yoluna gittiler.
Dünya çapında yapılan araştırmalar çerçevesinde, hem Dil Hizmeti Sağlayıcıları hem de serbest çevirmenler için işlerde genel bir yavaşlama görüldüğü tespit edildi. Serbest çalışanların büyük bir çoğunluğunun pandemi sürecindeki istikrarsız kazançlar nedeniyle ekstra kazanç sağlamak adına farklı kaynaklara yöneldi. Hem ofis içi hem de serbest çevirmenlerin salgın süresince psikolojik anlamda endişeli oldukları ileri sürüldü. Çoğu çevirmenin gelir düzeylerindeki dalgalanmalardan tedirgin olmalarının yanı sıra aynı zamanda hem kendi sağlıklarını hem de yakınlarının sağlıklarını koruma konusunda stresli oldukları tespit edildi. (özellikle de tedavi ve muayene süresince doktorlara eşlik ederek sağlık sektörüne hizmet veren çevirmenler sağlık konusunda hâlâ endişe duymaya devam ediyorlar.)
Salgınla birlikte, tıbbi (medikal) tercümeye olan ilgi ve talep fazlasıyla arttı. Dünya Sağlık Örgütü gibi kurumlar salgının en başından beri virüsle mücadele adına insanlara yardımcı olacak son derece önemli bilgiler paylaşıyor. Dil bilmeme, ekonomik koşullar veya erişimi engelleyen başka sebeplerle insanların büyük bir kısmı bu bilgilere ulaşamıyor. Bu durumda salgın süresince özellikle de sağlık alanında sözlü çeviriyle olan ihtiyaç önemli ölçüde artış gösterdi ve hâlâ göstermeye devam ediyor. Sonuç olarak, her sektör gibi çeviri sektörü de Covid-19 salgını süresince yara aldı. Şu aşamada hayatın tam olarak ne zaman normale döneceğini bilemiyoruz. Temennimiz; hem çeviri sektörünün hem de diğer tüm sektörlerin zorluklara rağmen ayakta kalmayı başarabilmeleridir.