Deyimler; belli başlı durumları, olguları ve kavramları tanımlamak için kullanılan kalıplaşmış sözcük topluluklarıdır. Genellikle birden çok sözcükten oluşmakta olup mecazi bir anlam taşırlar. Sözlü ifadelere ve yazılı metinlere zenginlik katan deyimlerin çevirileri söz konusu olduğunda, çeviride salt “bir dilden başka bir dile aktarma” eyleminden çok daha fazlası gerekir.
Dilin en önemli parçası olan deyimler, ait oldukları toplumdan beslendikleri için kültürel bir boyuta sahiplerdir. Bu kültürel boyutlar çeviri sürecinde çevirmenleri zorlayabilmektedir. Zira kimi zaman kaynak kültürdeki bir deyimin karşılığı hedef kültürde olamayabilmektedir. Başka bir deyişle, deyim çevirileri ilgili deyimlerin ait olduğu toplumun manevi inançlarını, gelenek ve göreneklerini, tarihi ve coğrafi yapısını derinlemesine araştırmayı gerektirmekte.
Deyim çevirilerinde çevirmen; açıklama, yorum çevirisi veya kelimesi kelimesine çeviri stratejilerini denemek durumunda kalabiliyor. Ancak kelimesi kelimesine çeviri deyim çevirilerinde her zaman işe yaramıyor.
Gelin, İngilizceden Türkçeye başarıyla çevrilmiş, sıklıkla kullandığımız deyimsel ifadelere göz atalım.
Raining cats and dogs
Kelimesi kelimesine çeviri: Gökten kedi köpek yağıyor.
Anlamsal çeviri: Bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor.
To be in hot water
Kelimesi kelimesine çeviri: Sıcak suda olmak.
Anlamsal çeviri: Hapı yutmak, ayvayı yemek.
Make a mountain out of a molehill
Kelimesi kelimesine çeviri: Köstebek yuvasından bir dağ yapmak.
Anlamsal çeviri: Pireyi deve yapmak.
Barking up the wrong tree
Kelimesi kelimesine çeviri: Yanlış ağaca havlamak.
Anlamsal çeviri: Olmayacak duaya âmin demek.
A piece of cake
Kelimesi kelimesine çeviri: Bir dilim kek.
Anlamsal çeviri: Çocuk oyuncağı, çocuk işi, çok basit.
When pigs fly
Kelimesi kelimesine çeviri: Domuzlar uçtuğunda.
Anlamsal çeviri: Çıkmaz ayın son çarşambası, kırmızı kar yağınca.
A storm in a teacup
Kelimesi kelimesine çeviri: Bir çay bardağında fırtına.
Anlamsal çeviri: Bir bardak suda fırtına koparmak.
Sell ice to Eskimos
Kelimesi kelimesine çeviri: Eskimo’ya buz satmak.
Anlamsal çeviri: Tereciye tere satmak.
Make waves
Kelimesi kelimesine çeviri: Dalga yapmak.
Anlamsal çeviri: Ortalığı karıştırmak.
Shape up or ship out
Kelimesi kelimesine çeviri: Ya daha iyisini yap ya da git.
Anlamsal çeviri: Ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin.
Actions speak louder than words
Kelimesi kelimesine çeviri: Eylem kelimelerden daha yüksek sesle konuşur.
Anlamsal çeviri: Lafla peynir gemisi yürümez.
To be caught between a rock and a hard place
Kelimesi kelimesine çeviri: Bir kaya ile sert bir yer arasında sıkışıp kalmak.
Anlamsal çeviri: İki arada bir derede kalmak.
Beat a dead horse
Kelimesi kelimesine çeviri: Ölü bir atı dövmek.
Anlamsal çeviri: Boşa kürek çekmek.
Twist someone’s arm
Kelimesi kelimesine çeviri: Birinin kolunu bükmek.
Anlamsal çeviri: Ağzından girip burnundan çıkmak.