IDC raporuna göre şirketlerin %61’i inovasyon odaklı departmanlara sahip, %65’i ise öğrenen makineler ve yapay zeka teknolojileri kullanıyor.
Şu anda savaşın kıran kırana geçtiği cephe ise “dijital asistanlar”. Ülkemize bankacılık sektörüyle hızlıca giriş yapan ve beyaz eşya alanında da kullanılmaya başlanan bu teknoloji, Amerika’daki evlerin %40’ına çoktan girmiş durumda.
Amazon’un Echo ve Google’ın Home uygulamalarından sonra Alibaba’nın Tmall Genie’yi de denkleme sokması ile hızla ivmelenen küresel bir yayılmadan bahsetmeye başladık. Sadece 2019’un ilk 9 ayında 10,5 milyon sesli asistan satışı gerçekleşmiş*. (*Tmall Genie, Çin lokasyonlu satışlar)
Büyük kahve şirketlerinin bile sipariş işlemlerini bu teknolojiye uyarladıkları ve yarım saat içinde “adrese kahve teslim” ettikleri bir dünyada yaşamaya başladık, büyük perakende firmalarının da yakında sıraya dizileceklerini söylemek hatalı bir ön görü olmaz.
Türkiye’de bu teknolojinin yaygınlaşmasının önünde tek bir şey duruyor, o da “dil engeli”. Bir global firma Türk pazarına girmek istiyorsa satacağı ürün ne olursa olsun, Türkçe “konuşabilmesi” gerekiyor. Buna sesli asistanlar da dâhil. Fakat İngilizce temelli bu yazılımların Türkçe gibi sondan eklemeli bir dil yapısına uyarlanması o kadar da kolay bir iş değil.
Bu yolda ilerlerken firmaların izlemesi gereken süreç yönetimini de şu şekilde özetleyebiliriz:
Öncelikle yazılım departmanı ile ortak dil konuşabilen ve bu konuda tecrübeli bir çeviri işletmesi seçilmeli.
YÇE (Yazılım Çevirisi Ekibi), muhakkak teknoloji konusunda bilgilendirilmeli, hangi hizmeti amaçladığını ve nasıl ilerlemesi gerektiğini ortak strateji ile belirlemeli, iskelet olarak oluşturmalı;
Küresel bazda tüm örnekler incelenerek ortak bir terminoloji belirlenmeli;
Kullanıcının kendini yabancı hissetmeyeceği genel bir çerçeve çizilmeli; dil güncellenmeli;
YÇE’nin proje yönetimi gizlilik ve sınırlar konusunda bilgilendirilmeli, tüm ekibin bilecekleri ve yasaklı alanlar tespit edilmeli,
YÇE’nin teknolojiye tam olarak hâkim olabilmesi için sadece çeviri yapacağı cümle/cümlecik değil, yer alacağı metin de bağlam olarak incelenmeli,
Özellikle komutlar kısmında mutlaka sağlam bir temelde ilerlemek için örneklemler yapılmalı,
Kullanıcıya hitap konusu netleştirilmeli, yap/yapın/yapınız kararı verilmeli,
Reklam ajansıyla ortak çalışarak anahtar kelimeler, lansman için vurgulanacaklar ve sloganlar konusu tespit edilmeli;
Kullanılan dil ile Türkçe arasındaki yapısal sorunların çözümü konusunda yaratıcı çözümler önermeli (Yurtdışı merkez örneğin of…… kalıbı için ‘nın kullanımının mümkün olamayacağı, Ayşe’nin, Ahmet’in, Funda’nın, Yosun’un gibi birçok farklı çekimin bulunduğu konusunda bilgilendirilmeli ve kişiye özel sekmeler için çözümler bulunmalı)
Kullanıcının kendine ait hissedeceği, güncel bir dil oluşturulmalı ve yapay zekâyı insansı kılacak çözümler düşünülmeli;
Deyim ve deyişlerin yerelleştirilmesi konusunda hassas olunmalı,
Kültürel ögelere özen gösterilmeli,
Sayılar ve tarihlerin yazımı konusundaki kurallara uyulmalı.