Rusça Hint-Avrupa dil ailesinin Slav Dilleri grubunun Doğu Slav dilleri alt grubunda yer almaktadır. Rusça dünya üzerinde en çok konuşulan diller arasında yedinci sıradadır. Rusçada Türkçeden farklı olarak Latin alfabesi yerine Kril alfabesi kullanılır. Çünkü Rusçadaki bazı sesler Latin alfabesindeki harflerle telaffuz edilemez. Rusçada kelimelerin vurguları çok önemlidir. Hatta bazı kelimelerin vurguya göre anlamları değişmektedir. Bu vurguların bir kuralı yoktur bu nedenle Rusça kelimelerin vurgusuyla birlikte öğretilir.
Rusya’nın nüfusu yaklaşık 145 milyon civarında olsa da dünya üzerinde Rusça konuşan kişi sayısı 275 milyon kadardır. Rusya dışında; Beyaz Rusya, Donbas, Donetsk Halk Cumhuriyeti Estonya, Kaliningrad Oblastı, Kazakistan, Kırgızistan, Kırım, Letonya, Litvanya, Moldova, Transdinyester, Ukrayna’da Rusça resmi dil olarak kabul edilir. Örneğin Estonya’nın %68’i Rusça bilmektedir. SSCB dağıldıktan sonra kurulan birçok ülkede Rusça resmi dil olmasa bile devlet okullarında zorunlu olarak öğretilir. Azerbaycan, Ermenistan Gürcistan, Özbekistan, Tacikistan gibi ülkelerin okullarında zorunlu Rusça eğitimi verilir.
Rusçada konuşulan bölgeye göre bazı farklılıklar bulunmaktadır. Lehçelerde telaffuz, tonlama, kelimeler farklılık göstermektedir. Bu lehçeler Belarusça ve Ukraynaca gibi dillerin oluşmasında etkili olmuştur. Rusçanın üç lehçesi bulunmaktadır. Bunlar Merkez, Kuzey ve Güney’dir.
Merkez lehçesini Rusçanın en düzgün hali olarak düşünebiliriz. Kelimelerin telaffuzları normal olup sesler konuşma dilinde yutulmaz veya uzatılarak söylenilmez. Merkez lehçesinin konuşma tarzı olarak İstanbul Türkçesine benzetebiliriz. Rus resmi yazı dili ve konuşma dili olduğundan devlet başkanları, diplomatlar hep Merkez lehçesiyle konuşur.
Kuzey lehçesinde bazı sesler uzatılarak söylenir. Örneğin “e” ve “o” sesleri biraz daha uzatılır. Kuzey lehçesi sesletim ve gramer açısından Makedonca ve Bulgarcaya benzer.
Güney lehçesi kuzey lehçesine göre daha kibardır. Hiçbir harf yutulmaz ancak kelimeler olduğundan farklı telaffuz edilir. Sessiz harflerin çoğu yumuşatılır ve Türkçedeki ünlü düşmesine benzer şekilde Güney lehçesinde de sesli harflerin birçoğu düşebilir.
Rusya ile Ticaret
Türkiye ve Rusya’nın coğrafi konum olarak birbirine yakın olması ticari ve ekonomik ilişkilerin gelişmesi için önemli bir avantajdır. Turizm, inşaat gibi alanlarda iki ülke de birbirine yatırım yapmaktadır. Türkiye’ye Rusya’dan her yıl milyonlarca turist gelmektedir. Son dönemde yaşanan siyasi olumsuzlukların ardından turizm sektörü yeniden canlanmış olup Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler düzelmeye başlamıştır.
Başlıca İhracat Ürünleri Başlıca İthalat Ürünleri
- Dokumacılık ürünleri
- Gıda ürünleri
- Otomotiv sanayi ürünleri
- Diğer yarı mamuller
- Kimyasallar
- Diğer tüketim ürünleri
- Diğer elektriksiz makineler
- Hazır giyim
- Elektrikli makine ve cihazlar
- Madencilik ürünleri
- Petrol gazları-doğal gaz
- Petrol ve ürünleri
- Yağlı tohum ve hububat
- Demir-çelik
- Kömür
- Demir dışı metaller
- Maden cevherleri ve döküntüleri
- Kimyasallar
- Diğer yarı mamuller
- Tarımsal hammaddeler
Rusya yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengin bir ülke olduğu için çok fazla petrol, doğal gaz ve metarulji ürünlerini Türkiye başta olmak üzere diğer ülkelere sunmaktadır. Türkiye ise en çok meyve-sebze gibi gıda ürünleri, dokumacılık malzemelerini Rusya’ya ihraç etmektedir. Rusya ile Türkiye arasında ticaretin yapılabilmesi ve düzenlenmesi için birkaç antlaşma ve protokoller imzalanmıştır. Bunlar;
• 8.10.1937 tarihli “Ticaret ve Seyrisefain Anlaşması” ile 25.2.1991 tarihli “Ticari ve Ekonomik İşbirliğine Dair Anlaşma”
• 15.12.1997 tarihinde imzalanan ve 17 Mayıs 2000 tarihinde onay süreci tamamlanan “Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına ilişkin Anlaşma”
• 15.12.1997 tarihinde imzalanan ve 1 Ocak 2000 tarihinde yürürlüğe giren “Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması”
• 15.12.1997 tarihinde imzalanan “Ticari, Ekonomik, Sınai, Bilimsel-Teknik İşbirliğinin Geliştirilmesi Hakkında Uzun Vadeli Program”
• Türkiye-Rusya Federasyonu Hükümetlerarası Karma Ekonomik Komisyon Protokolleri (13. Dönem KEK Toplantısı Protokolü/01.12.2014)
• Türkiye-Rusya Federasyonu Hükümetler Arası Karma Ekonomik Komisyon 14. Dönem Toplantısı Protokolü (12.10.2016)
Eğer siz de ticaret ile ilgilenen biriyseniz ve Rusya’ya açılmak istiyorsanız yapabileceğiniz en basit işlem web sitenizi Rusçaya çevirtmek olacaktır. Bu sayede Rusya’daki insanlara kendi firmanız ve ürünleriniz hakkında bilgi verip, firmanızın tanıtımını yapma fırsatı bulursunuz. Ayrıca ulaşılabilirliğinizi arttırır, gereksiz masraf yapmaktan kaçınmış olursunuz. Fakat yabancı bir kültüre web sitesi çevirisi yapmak sanıldığı kadar kolay değildir. Çeviriden önce ilk olarak yerelleştirme teriminden bahsetmek istiyorum. Yerelleştirme bir metnin hedef kültürün unsurlarına, kültürüne geleneklerine vb. uygun olarak yeniden oluşturulması işlemidir. Yerelleştirmeyi çeviriden ayıran en büyük fark metnin hedef kültürde aynı etkiyi oluşturması adına tamamen değiştirilebilir olmasıdır. Metnin türü, cümle yapısı, anlatım tarzı, işaretler, semboller, bayraklar gibi metnin bütün unsurları kültürden kültüre farklılık göstereceği için birebir çeviri yaparak istenilen sonucu almak mümkün değildir. Bu nedenle çeviriyi yapacak çevirmenin hedef kültürü ve kendi kültürünü çok iyi tanıması ve bu iki kültür arasında karşılaştırmalar yapabilecek düzeyde olması gerekmektedir.
Çeviri yaptıracağınız yerleri araştırırken mutlaka şirketin referanslarına ve sertifikalarına göz atın. Referanslar şirketin daha önce çalıştığı şirketleri ve kurumları gösterir. Eğer büyük şirketler ile çalışan bir tercüme şirketiyse büyük oranda güvenilirdir. Sertifikalar da aynı şekilde o büronun yaptığı işin düzgün olduğunun kanıtlayıcısıdır. Ticaret alanda çeviri yaptıracağınız için çeviriyi yapacak çevirmenin uzmanlık alanının ticaret ve hukuk olması gerekmektedir. Çevirmen en az bir uzman kadar konuya ve terimlere hakim olmalıdır. Aksi halde metin hedef kitleye ulaşmaz.
Çeviride alabileceğiniz devlet teşvikleri nelerdir?
Firmanızı yurt dışına açmaya karar verdikten sonra web sitenizi çevirttiniz. Sıra geldi kendi firmanızın tanıtımını yapmaya. Firmanızı doğrudan alıcı ile buluşturan fuarlar, kongreler, konferanslar bu iş için ideal yerlerdir. Türkiye’de eğitim, bilişim, sinema gibi alanlarda faaliyet gösteren firmalara devlet tarafından ihtiyaçlarını karşılamak üzere karşılıksız verilen bazı hibeler vardır. Verilen miktar sektöre göre değişiklik gösterse de çeviri hizmetleri için de bir teşvik bulunuyor. Yurt dışı tanıtım desteği; yurt dışında düzenlenen kongreler, fuarlar, konferanslar veya bağımsız tanıtım programı kapsamında yapılan tanıtımlara ilişkin sponsorluk, reklam, tanıtım, danışmanlık, katılım ve organizasyon gibi giderlerin devlet tarafından bir kısmının karşılanmasıdır. Yapılan tanıtımlarda tercümanlık giderleri de (sadece yapılan görüşme ve tanıtım faaliyeti kapsamında iletişim sağlanmasına yönelik çeviri giderleri) devlet tarafından karşılanır.
İşinizi büyütmek istiyorsanız ancak yeterli sermayeyi bulamıyorsanız bu tarz devlet desteklerini takip edebilirsiniz gerekli evraklar ile başvuru yaptıktan sonra dünyaya açılabilirsiniz. Böylelikle siz de kendi firmanızı yerel pazardan küresel pazara açıp ürünlerinizi bütün dünyaya pazarlayabilirsiniz. Müşteriler ise yerelleştirme çalışmasını yaptığınız internet adresine girdiğinde sanki site direkt Rusçada oluşturulmuş gibi bir izlenime kapılır. Sitede sanki yerel bir sitede geziniyormuş gibi gezer. Metin çeviri kokmaz. Yani yerelleştirme alıcıya alışveriş yapması için cesaretlendiren bir ortam hazırlamak için de kullanılabilir.