Yemek tarifi çevirileri en kolay çeviri türü gibi görünebilir fakat bu görüş genellikle yanıltıcıdır. Bazen oldukça basit görünen malzeme listesi üzerinde bile saatler harcamak gerekebilir. Peki bu metin türünü zor kılan nedir?
Malzeme çeşitliliği
Bir ülkede oldukça sık bulunan bir malzeme, tarifi çevirdiğimiz erek dilde bulunmayabilir, hatta bu malzemenin adı bile hiç duyulmamış olabilir. Belli coğrafyalara özgü, az bulunan malzemelerin yerine benzer tadı verebilecek başka malzemeler bularak tarifi olabildiğince aynı tutmak gerekir, çünkü kimse daha önce adını duymadığı malzemelerin bulunduğu tarifi yapmaya çalışmayacaktır. Peki malzeme değişikliği nasıl yapılır? Öncelikle o malzemenin yemeğe hangi tadı verdiğini değerlendirmek gerekir. Yemeğe ekşilik mi veriyor, lezzetin öne çıkması için mi kullanılıyor? Bunu belirledikten sonra elimizde aynı işlevi yerine getirebilecek malzemelerin bir listesini çıkarmak gerekir. Bu listeden de orijinal malzemeye en yakın olan ve herkesin en kolay bulabileceği malzeme seçilerek tarifte bu kullanılabilir.
Yemek terminolojisi
Mutfak terminolojisi günlük kullanımdan farklıdır. Bu kullanım farklarını tespit edebilmek için çok yemek yapıyor olmak ve çok fazla tarif incelemiş olmak gerekir. Örneğin Fransızcadaki ‘déglacer’ fiilinin buz anlamına gelen ‘glace’ kelimesinden dolayı ilk bakışta bir malzemenin buzunu çözdürmek anlamına geldiği düşünülebilir. Ancak terminolojiye hakim olan biri bu kelimenin farklı bir anlamı olduğunu bilecektir. Aslında ‘déglacer’ fiili tencerenin dibine yapışmış olan yiyecekleri bir sıvı yardımıyla çözdürmek anlamına gelir ve Türkçede tek kelimelik bir karşılığı yoktur. Ki bu da bizi bir sonraki soruna getirir:
Karşılığı olmayan terimler
Özellikle gastronomide Türkçe karşılığı olmayan çok fazla terim bulunur, bu da mutfakta fazla vakit geçirmeyen birinin gastronomi çevirisi yapmasını oldukça zorlaştırır. Çünkü, bütün bu terimlerin açıklanarak çevrilmesi gerekir ve çevirmen bunların ne anlama geldiğini bilmiyorsa tarifin her adımında saatlerce araştırma yapması gerekebilir.
Birim farklılıkları
Farklı ülkelerde kullanılan farklı ölçü birimleri de çeviri açısından zorluk yaratabilir. Örneğin Amerika’da sıcaklık için Fahrenheit kullanırken Türkiye’de Celcius kullanılır. Yani geleneksel bir Amerikan yemeği pişirecekseniz tarifte, tavuğu 400 derecede pişirmeniz gerektiği yazabilir. Elbette bunun Fahrenheit cinsinde olduğunu ve Celcius derecede aynı ısının 200 dereceye denk geldiğini bilmiyorsak yangın tehlikesi ile karşı karşıya kalabilirsiniz.
Yöntem farklılıkları
Ülkeler arasında büyük farklılıklar gösteren bir diğer konu ise pişirme yöntemleridir. Örneğin Amerika’da barbekü çok kullanılıyorken Türkiye’de bu çok yaygın değildir. Bu durumda ya tarifin mangalda hazırlanması söylenebilir ya da evde daha kolay hazırlanabilecek bir yönteme uyarlanması gerekir. Barbeküde pişirilen bir malzemeyi fırın ızgarasında pişirmenin bir yolunu bularak tarifi bu şekilde değiştirmeyi seçerek tarifin yapılma ihtimalini arttırabilirsiniz.
Damak zevkleri
Son olarak, her ülkede insanların damak zevkleri farklıdır. Bu yüzden bazı durumlarda tariflerin çevirildiği ülkenin zevklerine uyarlanması gerekebilir. Bütün bu değişiklikleri yaparken dikkat edilmesi gereken nokta tarifin orjinalinde çok büyük değişiklikler yapılmaması, tarifin karakterini kaybetmemesidir. Bu önerilen değişikliklerin not olarak eklenmesi tarifin orijinalliğinin bozulmaması ancak tariflerin daha uygulanabilir hale getirilmesini sağlayacaktır.
Karşılaşılabilecek sorunlardan ötürü de mutfak kültürünü ve hedef kültürün zevklerini iyi tanıyan, bu alanda deneyimli uzman çevirmenlerle çalışmak çok önemlidir. Aksi takdirde okuyucular tarifi eline aldığında gülüp geçecek ve tarifi uygulayamayacaktır.