Uluslararası ticaret imkanlarının artmasıyla uluslararası tanıtım ve reklama yapılan yatırımların da önemi arttı. Küresel markette ambalajlar kadar ürün üzerindeki açıklamaların dili ve üslubu da önemli. Bu durum reklam ve etiket çevirilerine de hayati önem kazandırıyor.
Birçok büyük şirket bunu yerelleştirmeler esnasında yaptıkları hataların sonuçlarını yaşayarak zor yoldan öğrendiler. Bu yüzden yeni işletmeler de bu örnekleri göz önünde bulundurarak uluslararası markete açılırken kültürel farklılıklara ve çeviriye gereken önemi vermeliler.
Yükselen piyasalar son yedi yıldır durmaksızın gelişiyor, bu yüzden uluslararası piyasaya açılmak isteyen işletmeler bu fırsatı değerlendirmeli. Yükselen piyasaların birçoğunda İngilizcenin yalnızca ikinci dil olarak kullanıldığı da dikkatlerden kaçmamalı. İşte bu yüzden işletmeler gerekli yerelleştirmeleri yaparak ambalaj ve reklamları hedef kitleye uygun hale getirmelidir.
Bu tarz içerikler yerelleştirilirken markanın mesajını yansıtmasına önem verilmesinin yanı sıra hedef kültürle çatışmamasına dikkat edilmelidir. İsim, slogan ve kulanım talimatlarının yanı sıra bazen renkler, semboller, işaretler, gelenekler, tabu konular ve görsellerin de yerelleştirilesi gerekebilir.
Çin’deki çeviriler tüm dünyanın eğlencesi olmuş olsa da bu tarz kötü çeviriler dünyanın dört bir yanındaki büyük firmaların da orda kalmasına sebep olmuştur.
Örneğin, büyük bir içecek firması Çince sloganları ile alay konusu olmuştur. Firmanın “Sizi hayata döndürür.” sloganı “Atalarınızı mezardan kaldırır.” anlamına gelecek şekilde çevrilmiştir. Bu tarz hatalardan kaçınmak için çevirilerde alanında uzman olan ve hedef kültürü iyi tanıyan çevirmenlerle çalışıp, çeviri işlerini kontrol mekanizması güçlü olan bir işletmeye vermek önemlidir.
Yakın zamanda ise bir çikolatanın içindekiler bölümündeki “çikolata likörü” ifadesi Arapçaya “alkollü içecekler” olarak çevrilmiş, bu da alkole karşı katı bir tutum sergileyen Müslüman Arap ülkelerindeki satışları etkilemiştir. Dubai’de yetkililer tarafından yürütülen araştırmalar çikolatada alkol bulunmadığını ortaya çıkarmış ve çikolatanın bu ülkelerde toplatılması gerekmiştir. Yanlış anlaşılma düzeltilmiş olsa da bu çeviri hatası ekonomik zararın yanı sıra firmanın ismine e gölge düşürmüştür.
Sonuç olarak, yabancı marketlere açılmayı planlayan işletmelerin, ürün etiketlerini değiştirip piyasaya sunmak yerine uzmanlarla birlikte çalışarak ürünün hedef kitlede nasıl karşılanacağı tartışıp verilmek istenen mesajın alıcıya nasıl ulaştırılacağına karar veresi gerekmektedir. Piyasaya girişin başarılı olabilmesi için yerelleştirmenin uzmanlar tarafından yapılması gerekir. Aksi takdirde ortaya çıkabilecek hatalar ciddi zararlara sebebiyet verebilir.