Mobil Uygulama Yerelleştirmesi (Mobile App Localization)
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte hayatımızda oldukça yer kaplayan akıllı telefonlar ve tabletler çeşitli mobil uygulamaları da beraberinde getirdi. Peki, sizce yalnızca bir dilde sunulan bir mobil uygulama daha fazla kullanıcı çekmek için tek başına yeterli midir?
Bu yazımızda hayatımızın her anında neredeyse her gün bize eşlik eden mobil uygulamaların yerelleştirilmesine dair birtakım bilgilere değinmek istedik. Keyifli okumalar dileriz.
Mobil Uygulama Yerelleştirmesi Nedir?
Mobil uygulama yerelleştirmesi, bir mobil uygulamanın belirli bir bölgede yaşayan insanlar tarafından kolay bir şekilde kullanılabilmesi için o bölgenin diline ve kültürüne uygun olacak şekilde uyarlama sürecidir.
Yerelleştirilmesine İhtiyaç Duyulan Mobil Uygulamalar Nelerdir?
Yaşam tarzı uygulamaları, eğlence ve oyun uygulamaları, yardımcı uygulamalar (hesap makineleri, hatırlatıcılar, takvim, navigasyon, hava durumu, sözlük gibi) üretkenlik uygulamaları, haber uygulamaları, alışveriş uygulamaları ve eğitim uygulamaları çevirilerine ihtiyaç duyulan başlıca uygulamalar arasında gösterilebilir.
Mobil Uygulama Yerelleştirmesinde Neden Profesyonel Çeviri Hizmetlerine Başvurulmalı?
Mobil uygulama yerelleştirmesi için profesyonel çeviri hizmetlerine başvurulması en sağlıklıdır. Mobil uygulama yerelleştirmesi standart çeviriden daha fazlasını gerektirdiği için teknoloji ve mobil uygulamalarda uzman olan çevirmenler tarafından gerçekleştirilmelidir. Uygulama içeriğinden pazarlama ve markalaşmaya kadar her adımı göz önünde bulunduran uzman çevirmenler, bir mobil uygulama içerisinde yer alan tüm bileşenleri profesyonelce yerelleştirerek kaliteli ve hatasız bir ürün ortaya koyarlar. Kültürel farklılıkların farkında olan ve farklı bölgelerde rahatsız edici olarak kabul edilebilecek unsurları önceden saptayan uzman çevirmenler, olası sorunların önüne geçerek marka imajını korumaya yönelik bir çalışma gerçekleştirirler.
Mobil Uygulama Yerelleştirmesinde Neden Her Dil İçin Ayrı Tasarım Gereklidir?
Mobil uygulama yerelleştirmesi yapılırken dünya dillerinin farklı kelime ve cümle uzunluklarına sahip olduğunu göz önünde bulundurmak ve uygulamayı bu doğrultuda tasarlamak son derece önemlidir. Örneğin, İspanyolca içerikler İngilizce içeriklere kıyasla yaklaşık %30 oranında daha fazla yer kaplayabilmektedir. Dolayısıyla karakter sayısına göre daha büyük veya daha küçük bir yazı tipi seçilmesi gerekebilir. Ayrıca, bazı diller sağdan sola yazılmaktadır. Örneğin mobil uygulama Arapça olarak yerelleştirilecekse, sağdan sola (Right-to-left) yazım sistemi kullanılması gerekmektedir. Kısacası, her dil için ayrı mizanpaj uygulaması gereklidir. Aksi takdirde kullanıcıların uygulamayı kullanmaları zorlaşabilir.
Mobil Uygulama Yerelleştirmesinde Sadece İçerik Mi Yerelleştirilir?
Mobil uygulama yerelleştirmesi, kullanıcı arayüzü ve içerik çevirisinin yanı sıra metinsel olmayan uygulama bileşenlerinin uyarlanmasını gerektirir. Bu doğrultuda mobil uygulama kapsamındaki tüm görseller, videolar, sesler, tarihler, sayılar, para ve ölçü birimleri, semboller, grafikler, tablolar, noktalama işaretleri, renkler vs. hedef bölgenin dilsel ve kültürel ihtiyaçlarına göre uyarlanır. Tüm bunlara ek olarak Google Play veya App Store uygulama mağazası içeriği de yerelleştirilmelidir. Zira uygulama mağazaları, kullanıcıların uygulamalarla ilk etkileşimde bulundukları noktalardır.
Mobil Uygulama Yerelleştirmesinde İçeriğin Kültürel Boyutu Neden Önemlidir?
Her bölgenin kendine özgü kültürel alışkanlıkları ve inançları vardır. Hedef pazara ait birtakım ayrıcalıkları bilmek, yerelleştirme sürecinin sorunsuz bir şekilde ilerlemesini sağlar. Örneğin birçok sembol ve rengin anlamı kültürden kültüre değişmektedir. İşaret parmağı ve başparmağın bir çember oluşturacak şekilde birleştirilmesi Amerika Birleşik Devletleri’nde “tamam” anlamına gelirken, aynı sembol Japonya’da “para” anlamına gelmektedir. Hatta bazı ülkelerde söz konusu sembol, hakaret amaçlı bile kullanılmaktadır. Dolayısıyla olası bir yanlış anlaşılmaya yol açmamak adına bu tarz farklılıklar göz önünde bulundurulmalıdır.
Mobil Uygulama Yerelleştirmesinde Kullanıcılara Sunmadan Önce Test Gerçekleştirmek Neden Önemlidir?
Yerelleştirme işlemi tamamlandıktan sonra, mobil uygulamanın doğru bir şekilde çalıştığından ve bünyesinde yer alan tüm unsurları hedef kitleye doğru bir şekilde sunduğundan emin olmak gerekir. Bu nedenle, yerelleştirme sonrasında kalite kontrol testi mutlaka gerçekleştirilmelidir. Aksi takdirde, yanlış çeviriler dolayısıyla istenmeyen birtakım hayati ve yasal sonuçlarla karşı karşıya kalınabilir. Ek olarak, markalar prestij kaybı yaşayabilir.
Mobil yerelleştirmede iki ana test türü vardır:
İşlevsel test: Uygulamanın amaçlandığı şekilde çalışıp çalışmadığını belirlemek için ekran kaydırma, kaydetme ve sayfaları değiştirme gibi eylemleri kapsar.
Dilsel test: Çevrilen her bir unsuru ve kültürel uyarlamaları kontrol etme adımıdır.
Mobil Uygulama Yerelleştirmesinin Avantajları Nelerdir?
- Mobil uygulama yerelleştirmesi uluslararası pazarda firmaların kendilerine bir yer edinmelerine yardımcı olur.
- App Store ve Google Play Store gibi uygulama mağazalarında görünürlük sağlayarak potansiyel kullanıcıların ilgisini çekmeyi sağlar.
- Mobil uygulamaya ait her bir unsurun eksiksiz ve kaliteli bir şekilde çevrilmesi, hem marka imajını olumlu etkiler hem de hedef kitlede güven uyandırdığı için olumlu bir kullanıcı deneyimi sunar.
- Uygulamaya eklenen her yeni dil, uygulamanın daha fazla kullanıcı tarafından indirilerek kullanılmasına olanak sağlar. Böylece gelir düzeylerinde ve pazar paylarında artış yaşanır.
- Dünyanın her yerinden ulaşılabilirlik imkanı sunduğu için kullanıcılarla doğrudan iletişim kurmaya yardımcı olur.