Multimedya çevirisi, özel çeviri yöntemleri gerektiren ve görsel-işitsel içeriklerin farklı kültüre ulaşmasını sağlayan bir çeviri türüdür. Teknik ve edebi metinlerden ayrı olarak ele alınması gereken bir çeviridir zira çeviri sürecinde yalnızca yazılı metin yoktur; aynı zamanda görsellik ve ses de sürecin bir parçasını oluşturur. Kısa veya uzun metrajlı filmler, diziler, televizyon programları, tiyatro oyunları, müzikaller, operalar, Web sayfaları, video oyunları ve reklamlar görsel-işitsel çevirileri yapılan alanlardan sadece birkaçına örnektir.
Bugün multimedya tarafından yönetilen bir dünyada yaşadığımız yadsınamaz bir gerçek. Gelişen teknoloji ile birlikte, görsel-işitsel içeriklere ve çevirilerine olan ilgi gittikçe artıyor. Uluslararası şirketler, daha geniş hedef kitlesine ulaşabilmek ve rakiplerinin de yer aldığı pazarda bir adım öne geçebilmek için gün geçtikçe multimedya platformlarına daha fazla ihtiyaç duyuyorlar. İngilizce küresel bir dil olmasına rağmen, birçok tüketici içerikleri kendi ana dilinde okumak, izlemek veya dinlemek istiyor. Bu nedenle, birçok şirket hedef pazardaki müşterilerinin ana diline yönelik çalışmalar yapmaya ihtiyaç duyuyor. Bu durum da multimedya çevirisini ister istemez zorunlu hâle getiriyor. Zira yapılan araştırmalar, hedef pazardaki müşterilerin yaklaşık %70’den fazlasının içeriklerin kendi dillerine çevrilmesini talep ettiğini gösteriyor.
Multimedya Çevirilerinde Sıklıkla Kullanılan Stratejiler
Alt yazı Çevirisi (Subtitle Translation)
Alt yazılar, ekranda yer alan görsel-işitsel bir içerikte söylenenlerin metin versiyonudur. Bu içerikler bütünsel metinlerden oluşmaz, sahnelere göre ayrılır ve ekranın alt kısmında görünürler. Alt yazı çevirilerinde çevirmenleri kısıtlayan önemli bir unsur vardır ki bu da, sahnelerde yer alan konuşmaların ayrı ayrı olarak küçük bir alana sığdırma zorunluluğudur. Alt yazılar genellikle iki veya üç satırla ve belirli bir karakter sayısıyla sınırlıdır. Bu karakter sayısı genelde 35 ila 40 karakter arasında değişiklik gösterir. Alt yazıların, insanların yeterli bir sürede okuyabilmeleri için yeterince uzun süre ekranda görünmesi gerektiğinden ve okuma hızının kişiden kişiye değişmesinden dolayı çevirmenler genellikle konuşma içeriğini uyarlama veya özetleme yöntemlerine başvururlar. Buradaki amaç, kaynak dildeki mesajı olabildiğince kaybolmadan hedef dile aktarmaktır.
Dublaj Çevirisi (Dubbing Translation)
Dublaj çevirisinde öncelikli olarak, eğer zaman sorunu yoksa çevirmenler bağlamı tam olarak anlamak adına filmi seyrederler. Sonrasında, kaynak dildeki diyaloglardan yola çıkarak erek dilde yeni bir diyalog listesi oluştururlar. Erek dildeki diyalogların film karakterlerinin dudak hareketlerine uyum sağlayacak şekilde filme gömülmesi ise, çoğunlukla dublaj yazarları tarafından gerçekleştirilir. Dublaj çevirisinde, çevirmenlerin dikkat etmesi gereken en önemli husus, erek dildeki diyalogları film karakterlerinin dudak hareketleriyle uyuşacak şekilde çevirmektir. Bunu yapabilmek için genelde hece sayılır ve erek dildeki diyaloglar hece kaynaktaki hece sayısına göre düzenlenir. Amaç, karakterlerin konuşmalarının hedef kültürde doğal ve akıcı olmasını sağlamaktır.
Seslendirme Çevirisi (Voice-Over Translation)
Dublajdan farklı olarak, arka planda aynı anda kişinin hem kendi anadilinde konuştuğu duyulur hem de söylediklerinin çevirisi duyulur. Başka bir deyişle, burada üst üste bindirilmiş iki ses söz konusudur. Hedef dilde seslendirmesi yapılan çeviri, orijinal konuşmanın üzerine kaydedilir. Bu aşamada, hedef dildeki konuşma belli belirsiz duyulan kaynak dildeki konuşmanın önüne geçer. Bu çeviri tekniği daha çok reality şovlarında, haber programlarında, röportajlarda, e-öğrenme kurslarında ve belgesellerde tercih edilir. Yine dublajdan farklı olarak, seslendirme çevirilerinde dudak hareketleriyle uyum sağlamak zorunlu değildir ve hece sayısı kısıtlaması yoktur.
Deşifre (Transcription)
Deşifre, bir diğer adıyla transkripsiyon, her türlü video veya ses dosyasının yazıya dökülmesi işlemidir. Bu işlem, video veya ses dosyasının ana dilde yazıya dökülmesinin yanı sıra ihtiyaç halinde farklı bir yabancı dilde de yapılabilir. Deşifre genelde röportaj, seminer, toplantı veya konferans gibi durumlarda alınan sesli veya görüntülü kayıtların ana dilde veya çevirisi talep edilen başka bir dilde yazılı bir belge olarak elde bulundurulması istendiğinde tercih edilir. Konuşmacının hızına yetişememe veya konuşmacının dilinin bilinmemesi gibi faktörler deşifre çevirisi ihtiyacını doğuran sebepler arasındadır. Deşifre çevirilerinde, yanlış ve hatalı bir çeviriye mahal vermemek adına sesli ya da görüntülü kayıtta söylenenlerle yazıya dökülenler birebir uyuşmalıdır. Bu nedenle, deşifre işleminin bu alandan ihtisaslaşmış deşifraj uzmanları tarafından yapılması her zaman daha sağlıklı ve kaliteli çeviri ürünleri sunacaktır.