Reklam; bir şeyi belirli bir kitleye tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak üzere yazı, resim, video gibi araçlar kullanılarak yapılan her türlü tanıtım çabasıdır.
Günümüzde uluslararası hedef kitleye ulaşmak isteyen kurumlar için reklam vazgeçilmez bir rol oynar. Zira bir reklam, aynı zamanda potansiyel tüketiciler ve marka arasındaki ilk etkileşim anlamına gelmektedir.
Bir markanın reklamını uluslararası boyutta duyurabilmesi için kelimesi kelimesine gerçekleştirilen salt bir çeviri çoğu zaman yeterli değildir çünkü reklamın tüketicilerin ilgisini çekmesi, yaratıcı olması, duyulara hitap etmesi, hedef kitlenin beklentileri ve ihtiyaçları doğrultusunda uyarlanması gerekmektedir.
Reklamdaki orijinal mesajın etkisini yeniden üretirken dilin tuzaklarından kaçınmak için izlenmesi gereken bazı stratejiler vardır. Bu stratejileri aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz:
- Öncelikle kaynak reklam metni analiz edilir: “Bu sözlü veya yazılı bir reklam mı? Normal bir reklam mı veya bir reklam kampanyası mı? Sosyal medya platformlarında yayımlanacak mı? Reklama ne tür görseller eşlik ediyor? Müşteri talepleri nelerdir?” gibi birtakım sorulara yanıt aranır.
- Temel dil aktarımı, başka bir deyişle standart çeviri bazı reklam çevirilerinde tek başına yeterli olabilir. Bu noktada, çeviri metninin akıcı ve doğal olması, anlam karışıklığına yol açacak kelimeler içermemesi son derece önemlidir.
- Standart çevirinin yetersiz kaldığı durumlarda adaptasyon (uyarlama) devreye girer. Bu gibi durumlarda çevirmen başka bir dile kelimesi kelimesine aktarılması mümkün olmayan kültürel referansları, kelime oyunlarını, mizah unsurlarını uyarlama yöntemini seçer. Buna ek olarak her kültürün kendine özgü inançları, hassasiyetleri ve yaşam biçimi olduğunu da göz önünde bulundurulur. Bir toplumda hoş görülen bir kelime, görsel veya işaret başka bir toplumda aşağılayıcı, kaba, müstehcen veya argo bir ifade olarak kullanılıyor olabilir.
- Bir mesajı başka bir dilde özgün içerikle aynı etkiyi uyandıracak şekilde yeniden üretme anlamına gelen transkreasyon, reklam çevirilerinde oldukça sık kullanılan bir yöntemdir. Bu strateji genellikle standart çeviri ve uyarlama orijinal mesajı aktarmada yeterli olmadığında tercih edilir. Yeterli gelmeme sorunu, reklama eşlik eden bir görsel olduğunda da ortaya çıkabilir. Dilsel unsurlar çevrildikten ve/veya yerelleştirildikten sonra, görselle mesaj arasında bir tezatlık olabilir. Bu gibi bir durumda, müşteri onayı dahilinde görselde değişikliğe gidilebilir.
- Her markanın kendine özgü bir sesi ve üslubu vardır. Bu nedenle markanın kendi içinde ve tüketici nezdinde bir tutarlılık sağlaması adına markaya özgü kategorize edilmiş terminolojik veri tabanları kullanılması bir diğer önemli stratejidir.
Sonuç olarak bir reklam her şeyden önce tüketiciye seslenerek onu ikna etmeyi amaçlar. Hatalı bir çeviri müşteri kaybına yol açabileceği gibi marka imajını da zedeleyebilir. Bu nedenle sözlü veya yazılı içeriğe sahip reklamlarınızı, hizmet veya ürünlerinizi tanımlayan sloganlarınızı profesyonel ve alanında uzman çeviri ofislerine emanet edin.