Öncelikle Transkreasyon kavramının daha iyi anlaşılması adına transkreasyon kelimesinin İngilizceden gelen iki kelimenin birleşiminden doğduğunu belirtmek isteriz: Translation (Çeviri) ve Creation (Yaratma)
Birebir çevirinin ötesine geçerek kültürel sınırları ortadan kaldırmayı amaçlayan transkreasyon, bir ürünün mesajının veya reklamının hedef pazara özel olacak şekilde uyarlanmasıdır. Başka bir deyişle, transkreasyon bir çeviriden çok daha fazlasıdır. Bu noktada önemli olan, kaynak metinde yer alan ifadelerin hedef kitlenin kültürüne, bölgesine, sosyal yapısına, normlarına ve beklentilerine uygun olarak iletilmesidir. Bu durumda, transkreasyon için salt bir dil bilmek yeterli değildir. Aynı zamanda belli bir bilgi birikimine, araştırma yeteneğine, tecrübeye, hayal gücüne ve dilin inceliklerine sahip olmak kaçınılmazdır.
Transkreasyon, çoğunlukla pazarlama, reklamcılık, halkla ilişkiler, film ve dizi sektörlerinde tercih edilir. Çünkü sürekli gelişen dünya ve rekabet, uluslararası markaların kendi markalarının tanıtımlarının basit bir ifadeyle değil de daha yaratıcı ve ilgi çekici bir şekilde uyarlanmasını zorunlu kılıyor. Markaların afişlerini, sloganlarını, reklamlarını, görsel-işitsel içeriklerini kültürel anlamda bir yaratıcılık katarak hedef dile uyarlayan transkreasyon işte tam da bu noktada devreye girer. Bu noktadan itibaren, yaratıcı çevirmenler sadece kaynak metindeki kelimelere odaklanmakla kalmaz aynı zamanda kendilerine daha fazla özgürlük sunarak kaynak metnin “ruhu”nu da hedef kültüre taşımaya çalışırlar.
Peki, çeviri ile transkreasyon arasında ne gibi farklılıklar vardır?
Bir çevirmen, herhangi bir yaratıcılık gerektirmeyen bir metin üzerinde çalışırken, -talep edilmedikçe- metni yeniden yorumlamaz ve farklı parçalar ekleme ihtiyacı duymaz. Elinden geldiğince doğru dil bilgisi ve yazım kuralları, doğru terminoloji ve doğru bir bağlam kullanarak kaynak metnin içeriğine ve formuna sadık kalmaya özen gösterir. Transkreasyon ise kaynak dildeki bir kavramın alınıp yaratıcılıkla ve kültürel birikimle yoğurularak hedef dilde tamamen yeniden oluşturulmasıyla ilgilidir. Bu noktada, yaratıcı çevirmen hedef kültürde daha cesur, daha özgür ve daha orijinal bir metin yaratma amacı güder. Durum böyle olunca, bir süre sonra yaratıcılığın ayrılmaz bir parçası olan SEO stratejilerini de göz önünde bulundurmak kaçınılmaz olur. Transkreasyon hizmeti, öncesinde markanın ürünleri, rakipleri ve hedef pazarı hakkında yoğun bir araştırma gerektirdiğinden normal bir çeviri hizmetine göre daha zahmetli ve maliyetlidir. Zira yaratıcılık çok daha fazla zaman ve enerji harcamak demektir. Çeviri projeleri genellikle karakter sayısına göre fiyatlandırılır. Transkreasyon projelerinde ise maliyetler, projeyi gerçekleştiren metin yazarının veya yaratıcı çevirmenin beceri ve deneyimlerine bağlı olarak değişiklik gösterir.